 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
90/12839 91/2487
Özet :l34/son uygulanması ile boşanma
Temyiz Eden :Davacı
Taraflar arasındaki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Dava Medeni Kanunun l34/son maddesi uyarınca fiili ayrılık sebebiyle
boşanmaya ilişkindir. Daha önce İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 86/64l
esasında kayıtlı olarak açılan davada verilen red kararı l7.6.l987 tarihinde
kesinleşmiş bulunmasına göre dava tarihinden geriye doğru üç yılı aşan fiili
ayrılık gerçekleşmiş olmasına nazaran boşanmaya karar verilmesi gerekirken
daha sonra açılan ve yine retle sonuçlanan başka bir dava gözönünde tutularak
isteğin reddi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA,
l3.2.l99l tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
N.K.Yalçınkaya T.Alp T.Türkçapar N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
l2.l0.l981 tarihinde açılan bozma ile yenilerek l982/442 esasına kayıt
edilen ve retle sonuçlanan hükmün davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve
belgeye gerek asıl ve gerekse eldeki dosyada rastlanılamamaktadır. Son hükmün
gerekçesinde hiçbir dayanak gösterilmeden l98l yılında açılıp sonuçlanan
hükmün kesinleştiğine ilişkin açıklama bu hükmün kebinleştiğinin kabulüne
yeterli olamaz. Hüküm kesinleşmediğine göre iş l985 yılında açılan ikinci
dava tarihine kadar ayrı yaşamak hakkına sahiptir. l985 tarihinde açılıp
Eylül l987 tarihinde kesinleşen bu davanın süresi içindede eşlerden her biri
diğerinden ayrı yaşamak hakkına sahiptir. (M.K.l62/2) Şu halde Eylül l987
gününe kadar süren ayrılık yaşaca tanınan haktan kaynaklanmıştır.
Davcı Medeni Kanuna 3444 sayılı yasa ile eklenen geçici bir ve l34/son
maddesine dayanmış hükümde bu doğrultuda kurulmuştur. Hükme esas alınan yasal
kurallar açılan boşanma davası süresince sürdürülen ayrılığı değil geçici l.
madde davadan önceki l34/son madde ise yasanın yürürlüğünden sonraki
yasaların korunması dışında geçen eylemli ayrılığı amaçlamaktadır. Bunun
aksinin düşünülmesi yasanın korunması altında kullanılan bir hakın başka bir
yasal kuralla cezalandırılması olurki bu düşünce biçimi "kazanılmış ve
yasaların korunması altındaki haklara dokunulamıyacağı ve her yasanın
yürürlüğünden sonraki hukuki olaylara uygulanmasını öngören temel hukuk
ilkesine aykırı düşer." Yasal kurallar gecikmeli konuları tarafların
yararları doğrultusunda çözümlemek için düzenlenir. Hukuk anarşısı
oluşturacak bir uygulamayı amaçlıyabileceği düşünülemez.
Sonuç olarak mahkeme kararı açıklanan nedenlerle sonuç itibariyle
doğrudur. Onanması gerekir.
Üye
Nedim Turhan
|