 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1990/1235
K. 1991/2789
T. 3.5.1991
* İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
ÖZET : Açılan dava sadece itirazın iptali davası olmayıp, alacağın ve inkar
tazminatının tahsilini de içermektedir. Mahkemece, davanın alacak davası
olarak değerlendirilmesi ve tarafların bu çerçeve içinde iddia ve
savunmalarının saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(2004 s. İİK. m. 67)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Adana Asliye Dördüncü Hukuk Mahkemesi)nce
verilen 14.11.1989 tarih ve 319-1126 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıların adi ortaklık olarak işlettikleri
Ü.İstasyon Mağazası Firması'na mal satarak karşılığında muhtelif vadeli
toplam (8.000.000) lira bedelli bonoları aldıklarını, bu bonoların vadesinde
ödenmemesi üzerine birikmiş faizi ile birlikte (9.327.292) TL. alacağın
tahsili için Ü..Firması hakkında yapılan ilamsız icra takibine davalıların
haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek, davalıların itirazlarının
iptaline ve 40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava
etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin adi ortaklık olarak işlettikleri
Ü....Ticaret İstasyon Mağazası'na satış yapıldığı iddia olunan malların
yetkili bulunmayan Necmi tarafından mubayaa edildiğini, bu şahsın malları
kendi adına aldığını ve kendi şahsi deposunda sakladığını, adi ortaklığın
26.5.1988 tarihinde feshedildiğini, bonolardaki imzaların, Necmi'ye ait olup
imzalayan şahsı bağlayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara nazaran, davacının icra
takibinde Ü.İstasyon Mağazası'nı hasım gösterdiği, icra takibinde hasım
gösterilen bu mağazanın tüzel kişiliği haiz olmadığı, bu nedenle yasal bir
icra takibi bulunmadığından itirazın iptali istemini, yerinde görülmediği
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, bu
borç ile imzaya itirazın yerinde bulunmadığını ileri sürerek, itirazların
kaldırılması ile alacağın ve inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Bu
durumda açılan dava sadece itirazın iptali davası olmayıp, alacağın ve inkar
tazminatının tahsilini de içermektedir. Mahkemece davanın alacak davası
olarak değerlendirilmesi ve tarafların bu çerçeve içinde iddia ve
savunmalarının saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,
yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve davacının temyiz
itirazlarının kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının
kabulüyle yerel mahkeme kararının davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği
temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 3.5.1991
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|