 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/12334
K. 1991/6967
T. 17.6.1991
* SU DAVASI
* GÖREV
ÖZET : İşin idari olması ancak dava konusu suyun, bu konuda yetkili kurullarca
davalı tarafa tahsisi hakkında verilmiş bir kararın varlığına bağlıdır.
(YİBK., 11.2.1959 gün ve 17/15 s.)
Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece
davanın idari görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, Kadim su hakkına vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkin
bulunmaktadır.
Mahkemece, yeterli gerekçe de gösterilmeksizin davanın idari yargı yerinde
görülmesi gerektiği düşüncesiyle görevsizlik yönünden dava dilekçesinin
reddine karar verilmiş ve görevli mahkeme olarakta Ankara Bölge İdare
Mahkemesi gösterilmiştir.
Oysa; 11.2.1959 gün ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da
açıklandığı üzere, işin idari olması ancak dava konusu suyun, bu konuda
yetkili kurullarca davalı tarafa tahsisi hakkında verilmiş bir kararın
varlığına bağlıdır. Bu davada ise öyle bir karardan sözedilmiş değildir.
O halde; anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki açıklama ve
belirtimler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak, davalının elattığı
öne sürülen kaynaklara ilişkin olarak davalı leyhinde verilmiş bir tahsis
kararı ve bu karara dayanan plan ve proje düzenlenmiş ve ona göre tesisat
yapma durumunun sözkonusu olup olmadığının saptanması ve eğer bunlar varsa
davanın idari görev yönünden reddine karar verilmesi, aksi halde ise davaya
bakılarak esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yönden eksik inceleme
ile ve yeterli gerekçe de gösterilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi
doğru değildir.
Kabul şekli bakımından da, adli yargı yerleri arasındaki görev
uyuşmazlıklarına özgü olan HUMK.nun 27. maddesi hükümlerinin uygulanarak dava
dilekçesinin reddine karar verilmesi ve görevli mahkemenin belirtilmesi
yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin
ödenen temyiz harcının istek halinde temyiz edene idasine, 17.6.1991 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|