 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/12212
K. 1990/12425
T. 23.11.1990
* GÖREV
ÖZET : İş Mahkemeleri, Sendikalar Kanununun uygulanmasından doğan
uyuşmazlıklara bakmakla görevlidirler. Anılan kanundan doğmayan
uyuşmazlıklara bakamazlar.
Sendikalar Kanununun konusu ise, sadece işçi veya işverenler tarafından
kurulan sendikalarla ilgilidir.
(2821 s. Sendikalar K. m. 1, 63/2)
K.H. Müdahil; 1- Ankara Valiliği, 2- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile
Niyazi ve 21 arkadaşı adına Avukat Hasan aralarındaki dava hakkında, (Ankara
İkinci İş Mahkemesi)nden verilen 1.11.1990 günlü ve 1638/1936 sayılı hüküm
K.H. ile Ankara Valiliği ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı avukatınca
temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Ankara Valiliği'nin, Ankara C. Başsavcılığı'na gönderdiği ve davalıların
E......- İş Kolu Kamu Görevlileri Sendikası" adı ile kurdukları sendikanın
2821 sayılı Kanunun 6. maddesinin 7 ve 8. fıkraları ile 54. maddesi hükmü
uyarınca sendikanın faaliyetinin durdurulması, sendikanın kapatılması
istemini içeren yazı üzerine evrak Ankara C. Başsavcılığı'nca adı geçen kanun
maddelerine göre takdir ve ifası için İş Mahkemesine gönderilmiştir.
İş Mahkemesince aynen, "5521 sayılı Kanun ile HUMK. daki aranan şartların
muhtevi bulunmaması sebebiyle talebin nazara alınmasına mahal bulunmadığına,
evrakın C. Başsavcılığına iadesine, esasın bu şekilde kapatılmasına" karar
verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirki, C. Başsavcılığı'nın bu şekilde mahkemeye
başvurmasında bir usulsüzlük yoktur.
Ancak; İş Mahkemeleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 63/2. maddesi uyarınca
bu kanun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Yasanın bu
açık hükmüne göre İş Mahkemeleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunundan doğmayan
uyuşmazlıklara bakmakla görevli değildir.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun konusu ise, sadece işçi veya işverenler
tarafından kurulan sendikalarla ilgilidir.
Nitekim, kanunun amaç başlığını taşıyan 1. maddesinde; Kanunun amacı çalışma
ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korunması ve
geliştirilmesi için işçiler ve işverenler tarafından meydana getirilen
sendikalar ile konfederasyonların kuruluşu, teşkilatı, faaliyeti ve
denetlenmesi esaslarını düzenlemek olarak gösterilmiştir. Yasanın 2.
maddesinde ise; işçinin tanımı yapılmış ve işçi, hizmet akdine dayanarak
çalışanlar olarak tanımlanmıştır.
Aynı maddede; sendikada işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde,
ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için
meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olarak belirlenmiştir.
Davalıların işçi olmayıp, memur statüsünde bulundukları anlaşılmaktadır.
Esasen bu konuda bir uyuşmazlık yoktur.
Açıklanan durum karşısında, memurlar tarafından kurulmuş olan böyle bir
kuruluş, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu anlamında bir sendika sayılamaz.
Dolayısıyla, uyuşmazlığın 2821 sayılı Sendikalar Kanununun uygulamasından
çıkmış bir uyuşmazlık olduğu söylenemez. Adı geçen kuruluşun tüzüğünde, 2821
sayılı Sendikalar Kanununa ve İş Kolları Tüzüğüne yollamalarda bulunulmuş
olması bu hukuki sonucu değiştirmez. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümü İş
Mahkemesinin görevine girmez. Davaya bakmaya, niteliği itibariyle genel
hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. O halde, davada
görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul
ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA),
23.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|