Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi

	E.	1990/11975
	K.	1990/13689
	T.	26.11.1990

*  ELATMANIN ÖNLENMESİ
*  YIKIM
*  HAZİNE VEKİLİNİN BEYANI

ÖZET : Hazine vekilinin kendiliğinden davanın esasına etkili böyle bir beyanda
 bulunmaya yetkisi olmadığından, bu sözlerin Maliye Hazinesi yönünden
 bağlayıcılığı yoktur. Bu nedenle, yeniden keşif yapılarak tapu kaydı yerinde
 uygulanmalıdır.

(743 s. MK. m. 618)

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım (1982/189 esas)
 davasında, bozma ilamına uyulması üzerine bu dosya ile davalılar Özer ve
 Suner tarafından açılan 1980/141 esas sayılı tapulama tesbitinin düzeltilmesi
 ve tesçil, Hazinenin açtığı 1977/7 esas sayılı tapu iptaline ilişkin dava
 dosyalarının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucunda, Yerel
 Mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davacı (davalı) Hazine vekili
 tarafından temyiz edildiğinden; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı Hazine, tapulamaca sazlık, bataklık olması nedeniyle tesbit dışı
 bırakılan dava konusu taşınmaza elatmanın yıkım suretiyle önlenmesini,
 davalılara ait 13.6.1975 tarih, 4 ve 5 nolu tapu kayıtlarının iptalini
 istemiştir. Davalılar Özer ve Suner ise Haziran 1289 tesis tarihinden gelen
 13.6.1975 tarih 4 ve 5 nolu tapu kayıtlarına dayanarak tapulama tesbitinin
 düzeltilmesi ile adlarına tesçil isteğinde bulunmuşlardır. Dava dosyaları
 birleştirilerek yargılama sürdürülmüştür. Mahkemece, 20.5.1983 günlü keşifte
 taraf vekillerinin (... 13.6.1975 tarih 4 ve 5 sıra numaralı tapu kayıtları
 ile bunların geldisi olan tapu kayıtları nizalı yere aitdir. Bu konuda
 aramızda herhangi bir uyuşmazlık yoktur...) biçimindeki imzaları ile
 onayladıkları sözleri yeterli ve bağlayıcı kabul edilmek suretiyle tapu
 uygulaması yapılmaksızın sonuca gidilmiş, Hazine davasının reddine, Özer ve
 Suner tarafından açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Oysa, Hazine
 vekilinin kendiliğinden davanın esasına etkili böyle bir beyanda bulunmaya
 yetkisi olmadığından, bu sözlerin Maliye Hazinesi yönünden bağlayıcılığı
 yoktur. Nitekim, keşiften sonra aynı vekil tapu uygulaması yapılması
 gerektiğini öne sürerek yeniden keşif istemiştir. Gerçekten, yanlar
 arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi,
 olayda iddiayı ve savunmayı tamamen karşılayan bir soruşturmanın yapıldığının
 söylenebilmesi, ancak Haziran 1289 tesis tarihli, 42 nolu tapu kaydının ve
 gittisi olan müfrez kayıtların kapsamlarının belirlenmesi ile mümkündür.

Anılan temel tapunun miktar ve sınırlarının düzeltilmesi sonucunu doğuran
 18.7.1951 tarih, 611-338 sayılı tapu iptal ve tescil ilamının tarafı olmayan
 Hazineyi bağlamayacağı kuşkusuzdur. O halde, çevreyi iyi bilen yaşlı ve
 yansız birden fazla yerel bilirkişiler aracılığı ile Haziran 1289 tarih 42
 nolu tapu kaydı yerine uygulanmalı, bilirkişilerin bilemedikleri sınırlar
 yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, komşu kayıtlardan
 yararlanılarak bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, aykırılık olursa
 giderilmeli, jeolog bilirkişi yada kurulu aracılığı ile 13.3.1972 tarih, 7/4
 sayılı İnaçları Birleştirme kararında belirtilen esaslar doğrultusunda tapu
 tesis tarihindeki deniz sınırı saptanmalı, böylece dayanılan temel tapunun
 kapsamı kesin bir biçimde ortaya çıkarılmalı, daha sonra temel tapu içindeki
 müfrez yerler ifraz krokileri uygulanmalı, gerektiğinde ortak sınır yada
 orantı kuralına başvurulmak suretiyle belirlenmeli, böylece varılacak sonuç
 çerçevesinde karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle ve noksan soruşturma ile
 yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı (davalı)
 Hazine'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden
 ötürü hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin
 harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar
 verildi.

KARŞI OY YAZISI

*   Hazine vekilinin dayandığı delillerden yetkili merciin onayına gerek
 bulunmaksızın vazgeçmesi veya karşı tarafın gösterdiği delillerin veya
 delilin doğruluğunu kabul etmesi mümkündür. Hazine vekilinin tapu kaydının
 çekişmeli yere ait olduğunu kabul etmesi davayı kabul niteliğinde değildir.
 Örneğin, bazı tanıklarının dinlenmesi yolundaki isteğini geri alabileceği
 gibi tapu uygulaması yapılmasına dair keşif talebinden de dönebileceği gibi
 tanık sözlerinin ve yazılı belgenin (delilin) doğruluğunu da kabul edebilir.
 Hukuk hakimi, yanlar arasında uyuşmazlık konusu olmayan hususları değil,
 uyuşmazlık çıkardıkları yönleri belirleyip çözmek durumundadır. Bu ilke,
 Hazine ile özel kişi ayırımı yapılmaksızın benimsenip uygulanmalıdır. Hazine
 vekilinin 20.5.1983 tarihli keşif tutanağına alınan imzalı beyanı bu
 çerçevede değerlendirilmelidir. Kaldı ki, Maliye Hazinesi, davalılara ait
 tapuların çekişmeli yeri kapsadığını benimseyip, kabul etmek suretiyle tapu
 iptal davası açmaya gerek gördüğüne göre artık bu yönde taraflar arasında bir
 uyuşmazlık yok demektir. Uyuşmazlık, çekişmeli yerin Devletin hüküm ve
 tasarrufu altındaki sazlık, bataklık yerlerden olup olmadığı noktasında
 toplanmaktadır. Dairece, yalnızca bu konuda değerlendirme yapılarak sonuca
 gidilmesi gerekirken, tapu kaydını uygulanması zorunluluğundan sözeden sayın
 çoğunluğun bu yöne değinen bozma görüşüne katılmıyorum.

Hayri KARADOĞAN
Üye


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini