 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1990/1099
K. 1990/5746
T. 21.12.1990
* İSTİSNA AKTİ
* ALACAK DAVASI
ÖZET : Olayda iyiniyetin varlığı, taktir ve tartışılması hakime aittir. Ara
hakedişler kesinlik göstermez. Kesin hesaptan sonra dahi tespiti halinde
İdare fazla ödemeye zorlanamaz.
Mahkemece, birisi hukukçu olmak üzere işin niteliği itibariyle ulaştırma ana
bilim dalından seçilecek teknik bilirkişilerden üç kişilik bilirkişi
kurulundan iddia ve savunma, mübrez deliller, önceki bilirkişi raporları
dikkate alınarak yeniden mütalaa alınıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(818 s. BK. m. 355)
Taraflar arasındaki davanın, (Ankara Asliye Altıncı Hukuk Hakimliği)n-ce
görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 26.12.1989
tarih ve 51-799 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Yüklenici tarafından; 1986, 1987 yıllarında iki ayrı sözleşme gereği Mamak
Belediyesi muhtelif semtlerinin sıcak karışım asfalt kaplama işlerinin
yapılıp teslim edildiği, kesin hakedişlerde de taraflar arasında uygunluk
sağlandığı, ancak daha sonra mülkiye müfettişlerince yapılan inceleme esas
alınarak, bazı varsayımlarla ihale bedellerinden toplam 600.878.128 TL.
kesildiği ileri sürülerek, bu meblağın işlemiş faiz tutarı 74.239.755 TL. ile
birlikte ve dava tarihinden itibaren banka iskonto faiziyle tahsili dava
edilmiştir.
Davalı taraf, müfettişlerin yaptıkları inceleme sonunda raporlarında
belirttilkeri nedenlere ve özellikle fiyat analizlerinde tespit edilen
hatalara göre kesintilerin yerinde olduğunu ifadeyle, davanın reddini
istemiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi tetkikatı esas alınarak, faiz isteminde kısmen
red dışında, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz
edilmiştir.
Toplanan delillerden kesintiler sebebi olarak; sulh hukuk hakimliğinde
yaptırılan tespit sonucu bilirkişi raporunda toplam imalat miktarının
hakedişlerde gösterilenlerden az bulunması yanında, fiyat analizlerindeki
hatalar ve özellikle keşif özetinde yer alan analizlerde mükerrer ödemeye
esas olacak pozların bulunması, İzmit'ten getirilen bitüm için İzmit-Ankara
dışında Batman-Ankara nakliyesinin de ödenmesi gösterilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; fiyat analizlerinde aynı iş için
muhtelif pozların bulunması, bunların her birinden ayrı ayrı ödeme yapılmış
olması objektif iyiniyet kuralına bağlanılarak izaha kalkışılmış, idarece ara
hakedişlerin bu fiyatlara göre ödenmiş olması yüklenici yönünden adeta
müktesep hak diye gösterilmiş, fiyat analizlerinin hiç bir zaman
değiştirilemiyeceği kuralına dayanılmıştır. Halbuki hadisede iyiniyetin
varlığı, takdir ve tartışması hakime aittir. Ara hakedişler kesinlik
göstermez. Keşif özetinde esas olan fiyat analizlerinde mükerrer ödemeye yol
açacak nitelikte hata bulunduğunun -kesin hesaptan sonra dahi- tespiti
halinde İdare fazla ödemeye zorlanamaz. Bu haliyle hükme esas alınan rapor
inandırıcı ve yeterli değildir. Bu rapora dayanılarak hüküm kurulmasında
isabet görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; birisi hukukçu olmak üzere, işin niteliği itibariyle
ulaştırma ana bilim dalından seçilecek teknik bilirkişilerden müteşekkil üç
kişilik bilirkişi kurulundan iddia ve savunma, mübrez deliller, önceki
bilirkişi raporları... dikkate alınarak yeniden mütalaa almak ve sonucuna
göre hüküm vermekten ibarettir.
Öte yandan, temerrüt faizinin T.C. Merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler
için öngördüğü reeskont faizi yerine banka iskonto faizi oranına göre
hesaplanması 3095 sayılı Kanunun 2/3. maddesine aykırı olduğu gibi, kabule
göre de dava tarihine değin yüzde elli üzerinden, dava tarihinden sonra ise
sebep gösterilmeksizin yüzde 74 oranında faiz tahakkukunda isabet görülmemiş,
bu husus dahi bozma sebebi sayılmıştır (Y. HGK., 28.11.1990 T., E: 11-88, K:
591).
S o n u ç : Yukarıdaki nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına
(BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı
tarafa geri verilmesine, 21.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|