 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1990/1072
K. 1991/2713
T. 30.4.1991
* TİCARİ SATIŞ
ÖZET : Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise, alıcının iki
gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmesi; açıkca belli değilse, emtiayı
teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmesi veya ettirmesi,
muayenede ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti, bu
süre içinde satıcıya bildirmesi zorunludur.
(6762 s. TTK. m. 25/3)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi)n-ce verilen
10.10.1989 tarih ve 86-711 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalıdan toptan zeytin alıp bedeli karşılığı olarak 100.000 TL. nakit
ödeme yapıp bakiye için de 180.000 liralık çek verdiğini, davalının
zeytinleri teslim ederken sağlam ve sağlığa uygun olduğunu söylediğini ve
kendisinin de acele ile hepsini kontrol etmeden alıp bir kısmını alıcılara
sattığını ve bozuk diye şikayet gelmesi üzerine geri almak zorunda kaldığını,
zeytinlerin bozuk olduğunun çevre sağlığı uzmanlarınca düzenlenen 19.1.1988
tarihli tutanakla sabit bulunduğunu, davalının zeytinleri geri almak
istemediğini ve çeki icraya koyduğunu belirterek 180.000 TL.lık çekin
iptaline, 100.000 liranın istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Davalıya davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ve yargılamayı takip
etmemiştir.
Mahkemece, icra dosyası ve çek'e zeytinlerin sağlığa zararlı olduğuna ilişkin
çevre sağlığı uzmanlarınca düzenlenen 19.2.1988 tarihli tutanağa ve davalının
isticvap ve yemin davetiyelerine icabet etmemiş olmasına dayanılarak davanın
sabit olduğu sonucuna varılıp, aynen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Davacı işbu davasında, davalıdan satın aldığı zeytinlerin ayıplı çıkması
nedeniyle zeytin bedeli olarak davalıya ödediği 100.000 liranın istirdatı ile
verdiği 180.000 liralık çekin iptalini istemektedir.
Taraflar arasındaki alım satım akti çekin keşide tarihi olan 20.12.1987
tarihinde yapıldığı ve zeytinlerin bu tarihte teslim alındığı halde ayıplı
olduklarının 19.2.1988 tarihli tutanak ile tesbit edildiği ve teslim
tarihinden iki ay gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen davacı alıcının ayıp
ihbarında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysa, TTK.nun 25/3. maddesi hükmüne
göre, emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün
içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye, açıkça belli değil ise alıcı emtiayı
teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu
muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza
için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Davacı
20.12.1987 tarihinde teslim aldığı zeytinleri bu süreler içerisinde muayene
edip ayıplı idi ise davalıya ayıp ihbarında bulunması gerekirken bu lazimeye
riayet etmediğinden dolayı artık ayıp nedeniyle ödediğini geri isteyemez.
Emtiayı ayıplı haliyle kabul etmiş sayılmak icap eder. Mahkemece, bu hususlar
dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı
gerektirmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davalı yararına
(BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene
iadesine, 30.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|