 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/10316
K. 1990/10979
T. 20.12.1990
* TESBİT DAVASI
* ÖLÜ HAKKINDA AÇILAN DAVA
* ÖLÜ DAVALININ MİRASÇILARININ
DAVAYA DAHİL EDİLMESİ
ÖZET : Davacı; davasını açarken, davalı olarak gösterdiği kimsenin hayatta
olup olmadığını özenle araştırmak zorundadır. Aksi halde, ölü olduğu için
davada taraf olarak gösterilmesi mümkün bulunmayan kişi hakkında açılan dava
da ölü doğmuş olacaktır. Mahkemenin dayandığı dava arkadaşlığı, mirasçılar
haklarında yöntemince açılacak yeni bir davada düşünülecek bir konu olup, ölü
doğan davada düşünülemez.
(YİBK., 4.5.1978 gün ve 4/5 s.)
Davacı, 1.3.1970 tarihinden itibaren hizmet akdiyle ve ücret karşılığı geçen
çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteklerinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
1- Dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilen Cahit'in davanın açılmasından 6
yıl önce öldüğü tebliğ zarfındaki not ve nüfus kayıt örneği ile sabittir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 4.5.1978 günlü ve 4/5
sayılı Kararı gereğince, böyle durumlarda davanın reddi gerekir. Mahkemece,
davada başka davalıların ve aralarında dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle
mirasçıların davaya dahil edilmesinin zorunlu olduğu görüşü isabetli
sayılamaz. Gerçekten, anılan kararda açıkca belirtildiği üzere davacı,
davasını açarken davalı olarak gösterdiği kimsenin hayatta olup olmadığını
özenle araştırmak zorundadır. Aksi halde ölü olduğu için davada taraf olarak
gösterilmesi mümkün bulunmayan kişi hakkında açılan dava da ölü doğmuş
olacaktır. Mahkemenin dayandığı dava arkadaşlığı, mirasçılar hakkında
yöntemince açılacak yeni bir davada düşünülecek bir konu olup, ölü doğan
davada düşünülemez. Bu nedenle ölü davalının mirasçılarının davaya dahil
edilerek yargılamanın sürdürülmesi usul ve kanuna aykırı olup bu yönden öne
sürdükleri temyiz itirazlarının kabulü gerekir.
2- Kabule göre de, Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı Zeytincilik
Üretme İstasyon Müdürlüğü'nün dosyadaki yazısında, zeytincilik alanında
yıllık çalışma süreleri açıklandığı halde, mesleği avukatlık olan ve bu
konuda uzman sayılmayacak bilirkişinin, yıllık çalışma süresine kendiliğinden
ekleme yapması da isabetli değildir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.12.1990 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|