 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Beşinci Hukuk Dairesi
E. 1990/10204
K. 1990/34448
T. 10.12.1990
* KAT MALİKLERİNİN BORÇLARI
(Yasak işler)
(Yönetim planı)
ÖZET : 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinde, tapuda mesken diye
kayıtlı bağımsız bölümlerin doktor muayenehanesi olarak kullanılmasını
engelleyici bir hüküm yoktur.
Aynı Yasanın 28. maddesinde, yönetim planının; yönetim tarzını kullanma maksat
ve şeklini düzenliyeceği ve anılan planın kat maliklerini bağlayıcı sözleşme
niteliğinde bulunduğu açıklanmıştır. Yönetim planındaki bağımsız bölümlerin
münhasıran mesken olarak kullanılacaklarına ilişkin hüküm, kullanma maksat ve
şeklini açıklayan bir düzenleme olarak bütün kat maliklerini bağlayıcı
niteliktedir.
(634 s. KMK. m. 24, 28)
Taraflar arasındaki 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası uyarınca yönetim pla-nında
belirlenen hükme göre ihtar davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,
davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili
yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş
anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinde, yapıda mesken olarak
kayıtlı bağımsız bölümlerin doktor muayenehanesi olarak kullanılmasını
engelleyici bir hüküm yoktur. Aynı Kanunun yönetim planını düzenleyen 28.
maddesinde, yönetim planının; yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini
...............düzenleyeceği, yönetim planının kat maliklerini bağlayıcı bir
sözleşme niteliğinde bulunduğu açıklanmıştır. Kat maliklerince düzenlenen
yönetim planının 15. maddesinde, bağımsız bölümlerin münhasıran mesken olarak
kullanılacakları belirtilmiştir. Bu hükmü, kullanma maksat ve şeklini
açıklayan bir düzenleme olarak bütün kat maliklerini bağlayıcı niteliktedir.
Bu bakımdan, doktor muayenehanesi olarak kullanılan mesken cinsli bağımsız
bölümün eski haline dönüştürülmesine karar verilmesi doğrudur. Ancak;
Kat Mülkiyeti Kanununun 33/son maddesinde, hakimin kararını yerine
getirmeyenler için para cezası öngörülmüştür. Bu cezanın verilmesi, kararın
yerine getirilmemesi halinde ayrı bir davada sözkonusu olur. Kararın yerine
getirilip getirilmediği, yerine getirilmemiş ise işin vehameti tesbit
edilerek kanunda belirtilen hadler arasında ceza tayin edilir.
Kararla birlikte ileriye dönük olarak ceza verilemez ise de, bu yanılgının
giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirici nitelikte
bulunmadığından hüküm fıkrasındaki (Bu süre sonunda ihtara riayet etmediği
takdirde davalıdan 10.000 lira para cezası alınmasına) ibaresinin hükümden
çıkartılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan
temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 10.12.1990 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|