 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1990/10017
K. 1991/3194
T. 4.3.1991
* TAPU İPTALİ VE TESÇİL
* İMAR VE İHYA
ÖZET : İmar ve ihya yolu ile taşınmaz iktisap edilebilmesi için, imar ve ihya
edildiği tarihten itibaren tapulama tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20
yıllık zilyetlik süresi dolmuş olmalıdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 17) (743 s. MK. m. 639 )
Mustafa ve Ayşe ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tesçil davasının
kabulüne dair, (Ceyhan İkinci Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 28.12.1989
gün ve 161/687 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından
süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, 55-60 yıldan bu yanan imar-ihya etmek suretiyle zilyet bulundukları
taşınmaz tapulamada 512 parsel numarası ile Hazine adına tesbit edildiğinden
tapu kaydının iptal ve adlarına tesçilini istemişler, davalı Hazine davanın
reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu
512 parsel numaralı taşınmaz 20.10.1956 tarihinde yapılan tapulamada ham
toprak olarak Hazine adına tesbit edilmiş, 7.3.1957 tarihinde tutanak
kesinleşerek aynı tarihte tapuya tesçil edilmiştir. Dava nedeniyle bilgisine
başvurulan yerel bilirkişiler, tanıklar ve tesbit bilirkişileri taşınmazın
1948 yılında imar-ihya edildiğini ifade etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 17. maddesine göre, imar-ihya yolu ile taşınmaz iktisap
edilebilmesi için, anılan Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulların
gerçekleşmiş olması gerekir. Başka bir ifade ile, imar-ihya edildiği tarihten
itibaren tapulama tesbitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik
süresi dolmuş olmalıdır. Olayımızda 1948 yılında imar-ihya ile başlayan
zilyetlik tapulama tutanağının düzenlendiği 1956 yılına kadar 20 yıla
ulaşmamaktadır. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken,
yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 4.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|