Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



    T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
    Sayı:


ESAS     KARAR 
89/8817  89/10725

	ÖZET : Öğrenci Derneğine üye olmak için rektörden izin alınmalıdır.
	Taraflar arasındaki dernek feshi davasının yapılan muhakemesi sonunda
 mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
 görüşülüp düşünüldü.

	Dava, usulüne uygun tebligata rağmen 2547 sayılı kanunun 59. maddesi
 hükmüne göre rektörlükten gerekli izin almadan  kuruçu üye olan kişilerden
 oluşan  öğrenci derneğinin feshine ilişkin olup yerel mahkemece açılan kamu
 davasının reddi doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
	Bilindiği gibi 2547 sayılı kanunun 59. maddesinde aynen "Yüksek
 Öğretim Kurumlarındaki öğretim elemanları ile her düzeydeki öğrenciler,
 siyasi partilere ve bunların her türlü yan kuruluşlarına üye olamazlar, bir
 parti hesabına faaliyet gösteremezler. Kamu yararına olan dernekler dışında
 herhangi bir derneğe üye olmak rektörün iznine bağlıdır" denilmektedir.
	Davalı Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Derneğinin unsurları ve koşulları
 2547 sayılı kanunun 59. maddesinde belirlenen kamu yararına bir dernek
 sayılamayacağı tartışmasızdır. bu durumda davalı derneğin kurucu üyelerinin
 rektörlükten gerekli izin almadan davalı derneği kurmaları ve ilaveten 2908
 sayılı kanunun 10. maddesinde öngörülen usulüne uygun tebligata rağmen 31.
 gün için kurucu üyelerin hukuki durumlarındaki kanuna aykırılığı
 giderememeleri 2547 sayılı kanununa 59. maddesinin ihlaline ve adı geçen
 derneğin feshine yol açar.
	Yerel mahkeme için rektörlük izninin kamu yararına olan derneklerle
 öğrenci dernekleri dışında kalan dernekler için söz konusu olacağına ilişkin
 görüşü kanun hükümlerinin yorumunda açık bir yanılgıya ve değerlendirme
 hatasına düşüldüğünü göstermektedir. Diğer taraftan genel bir kanun
 niteliğindeki  dernekler kanunun benzer bir hükmü taşımaması özel bir kanun
 olan 2547 sayılı yasanın 59. madde hükmünü ortadan kadırdığı (Zımmen ilga
 ettiği) biçiminde yorumlanamaz ve Üniversitelerin iç işlerine idare ve
 öğrenci ilişkilerine özel bir hükmün dernekler kanunu içinde tekrarlanması
 gerektiği düşüncesi benimsenemez.
	Öyle ise 2547 sayılı kanunun 59. ve 2908 sayılı kanunun 10.
 maddelerine uygun olarak açılan davanın kabulü ile yasa hükmüne aykırı olarak
 kurulduğu anlaşılan davalı derneğin feshine karar verilmesi gerekirken yasa
 hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek isteğin reddedilmesi usul ve
 kanuna aykırıdır.
	SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA,
 21.12.1989 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan                Üye          Üye          Üye         Üye
İ.Yanıkömeroğlu N.K.Yalçınkaya Tahir Alp  A.Naci Tüncer Hakkı Dinç 
	 	       (muhalif)


	 	MUHALEFET ŞERHİ

	2547 Sayılı YÖM kanunun 6.11.1981 günü yürürlüğe giren 59. maddesinde
 "Yüksek Öğretim Kurumlarıda... her düzeydeki öğrenciler... bir parti hesabına
 faaliyet gösteremezler. Kamu yararına olan dernekler dışında herhangi bir
 deneğe üye olmak rektörün izinine bağlıdır" biçiminde kısıtlayıcı hüküm yer
 almasına karşılık 7.10.1983 gününde yürürlüğe giren 2908 sayıl Dernekler
 Kanununun 16/son maddesinde "Yüksek Öğretim öğrencilerinin, kurumlarında
 alacakları öğrenci belgesi ile öğrenci derneklerin yaptıkları müracaat
 üzerine üyeliğe kabulleri zorunludur" hükmüne yer verilmiştir.
	İki kanun hükmü bakımından açık bir çelişki görülmektedir. Her iki
 kanun hükmünde de kamu yararına olan dışında dernekler bakımından Üniversite
 öğrencilerinin hangi şartlar altında üye olabilecekleri düzenlenmiştir. YÖK
 kanunun Dernekler kanununa nazaran daha dar çerçeveli bir düzenlemeyi
 taşıması oradaki (norman) kuralın özel kural olduğunu göstermez. Daha dar
 çerçeveli kanunlarda daha genel (Norm) kural yer alabileceği gibi daha ğeniş
 çerçeveli bir kanunda da  daha özel (norm) kural yer alabilir. Yeterki her
 iki norm da aynı konuyu düzenlemiş bulunşunlar.
	Kurallar karşılaştırmasında fazla unsur (ayrıcı unsur) taşıyan kural
 özel kural kabul edilir ve olaya o uygulanır. Eğer kuralların unsurlarında
 denklik varsa sonra kabul edilen kural ilk kuralı zımmen ilga etmiştir.
	Herkese şamil Anayasa kuralı, kişinin "önceden izin olmaksızın dernek
 kurma hakkına sahip" olmasıdır (Anayasa Madde 33). Yine aynı madde hükmüne
 dayanarak dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
 usuller üniversite öğrencileri bakımından hem 2547 sayılı kanunda, hemde 2908
 sayılı kanunda düzenlenmiştir. Şu halde somut olaya uygulanacak (norm) kural
 bakımından konuda birlik doğmuştur.  Her iki kanunda yer alan kuralın
 unsurları yan yana dizildiğinden ortaya çıkan görünüş ise öğrenci derneğine
 üye (veya kurucu üye) olabilmek için verilecek belge bakımında çatışma
 bulunduğu, Münhasıran öğrenci derneğine uygulanacak hüküm (ayrıcı unsur)
 bakımından dernekler kanunundaki kuralın (normun) özel kural olduğunu açıkça
 meydandadır. 2547 sayılı kanun "rektörün izin belgesini" ararken 2908 sayılı
 kanun "kurumlarından alacakları öğrenci belgesini" yeter görmüştür. 2908
 sayılı kanun daha sonra yürürlüğe girdiğine göre 2547 sayılı kanun çatışan
 hükmünü (öğrenci derneklerine giriş bakımından) zımmen ilga etmiş kabul etmek
 gerekir.
	Öte yandan 2908 sayılı dernekler kanunun 16. maddesi 2547 sayılı
 kanunun 59. maddesine muvazi bir biçimde "Üniversite ve Fakültelerle bunlara
 bağlı yüksek okul veya enstütülere kayıtlı öğrenciler REKTÖRLÜKTEN ALDIKLARI
 YAZILI İZİNLE öğrenci derneklerine yaptıkları müracaat üzerine üyeliğe kabul
 zorunludur, şeklinde yaşama organına teklif edilmişken, oradaki müzakereler
 sırasında siyasi tercih değişmiş, hüküm 2547 sayılı kanunda benimsenenden
 ayrılarak "Yüksek Öğretim öğrencilerinin KURUMLARINDAN ALACAKLARI ÖĞRENCİ
 BELGESİ İLE , öğrenci derneklerine yaptıkları müracaat üzerine üyeliğe
 kabulleri zorunludur" şeklinde kabul edilmiştir.
	Görülüyorki kanun vazıının son iradesi öğrenci derneği üyesi
 olabilmeyi rektörün iznine bağlamamak, öğrenci olduğunu belgeleme ile
 yetinmek yönündedir.
	Bu sebeplerle çoğunluk görüşüne katılamıyorum. Mahkemenin öğrenci
 derneği üyesi olabilmek için rektörün iznine gerek bulunmadığı, öğrenci
 olmanın belgelenmesinin yeterli bulunduğu yönündeki görüşü doğrudur. Karar
 onanmalıdır.

	 	Üye 
	      Tahir Alp
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini