Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi

	E.	1989/8345
	K.	1990/3599
	T.	10.4.1990 

*  ÖLÜM AYLIĞI
*  KURUM ZARARININ RÜCUAN ÖDETİLMESİ
*  İLLİYET RABITASI

ÖZET : Sigorta olayı ile ölüm aylığı bağlanması olgusu arasında illiyet
 rabıtası vardır.

Yapılan yardımların ilk peşin değeri için açılan dava, ölüm aylığının
 tahsiline ilişkin rücu davasıdır. Bu niteliği ile gelir artışı davası olarak
 kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle, mahkemenin davanın reddine dair kararı
 doğru değildir.

(1479 s. Bağ-Kur K. m. 63)

Davacı, trafik kazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan
 harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
 süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
 dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
 tesbit edildi:

14.4.1980 tarihinde meydana gelen sigorta olayında, Bağ-Kur sigortalısı
 Abuzer'in öldüğü, o tarihte ölüm aylığı bağlanması koşulları bulunmadığından
 ölüm aylığı bağlanamadığı ve haksahiplerine toptan ödeme yapıldığı, sonradan
 3165 sayılı Kanun yürürlüğe girince, haksahiplerinin ölü sigortalının
 askerliğini borçlandıkları ve Kurum'un bu borçlanmayı kabul ettiği ve
 askerlik süresini toptan ödemeye ilişkin sigortalılık süresine katarak
 koşulların da oluşması nedeniyle, haksahiplerine ölüm aylığı bağladığı ve
 1984/100 esas numaralı rücu davasında Bağ-Kur'un toptan ödemeye konu meblağı
 tahsil ettiği ve haksahiplerine ölüm aylığı bağlandıktan sonra da, bu
 aylıkların peşin sermaye değerinin tahsili için, 1984/100 sayılı dosyadaki
 toptan ödeme tutarını düşerek, işbu 1988/678 esas sayılı rücu davasını açtığı
 konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.

Uyuşmazlık, işbu davanın aylık artışına ilişkin bir dava olup olmadığı ve
 dolayısıyla, Bağ-Kur Kanunu m. 63 çevresinde dinlenilip dinelenilemeyeceği ve
 sigorta olayıyla, ölüm aylığı bağlanması olgusu arasında, illiyet bağı
 bulunup bulunmayacağı konularındadır. Sigorta olayı meydana gelmeseydi, ölüm
 olgusunun ortaya çıkmayacağı ve ölüm gerçekleşmeseydi, haksahiplerine ölüm
 aylığı bağlanamayacağı aşikar olduğuna göre olayda, illiyet bağının bulunduğu
 açık ve seçiktir. Olay tarihi ile, aylık bağlama tarihi arasında, 3165 sayılı
 Kanunun yürürlüğe girmiş ve askerlik borçlanmasını mümkün kılmış olması,
 illiyet bağının oluşmadığını göstermez. Zira, 3165 sayılı Kanunun yürürlüğe
 girmesine rağmen, ölüm vaki olmasaydı, salt bu Kanun yürürlüğe girdi ve
 askerlik borçlanması yapma olanağı doğdu diye haksahiplerine veya sigortalıya
 böyle bir aylık bağlanamayacaktır. Bu nedenle, ölüm aylığı bağlanması
 koşulları, ölüm tarihinde mevcut olmamakla beraber, zamanaşımı süresi
 içerisinde yürürlüğe giren yeni bir kanunla mümkün kılınmamışsa, sigortalılar
 topluluğu yararına bir yorumla, illiyet bağının oluştuğunun kabulü
 zorunludur.

Öte yandan, ilk davanın müddeabihi toptan ödemedir. İşbu davanın konusu ise,
 ölüm aylığının peşin sermaye değeridir. Peşin sermaye değeri hesabının, aylık
 veya gelir bağlanan hallere ilişkin bulunduğu, toptan ödeme konusuyla bir
 ilgisi bulunmadığı belirgindir. 3395 sayılı Kanunla değişik Bağ-Kur Kanununun
 63. maddesine göre, yardımların ilk (peşin değeri) için açılan davalar, ilk
 dava sayılabilir. 1984/100 sayılı dava, toptan ödemenin rücuan tahsiline ait
 olmakla, "yardımların ilk peşin değeri" için açılan bir dava sayılamaz.

Yapılan yardımların ilk peşin değeri için açılan dava, 1988/678 sayılı olup,
 ölüm aylığını peşin değerinin tahsiline ilişkin işbu rücu davasıdır ve bu
 niteliği ile gelir artışı davası olarak kabulüne olanak yoktur.

Mahkemenin, yazılı gerekçelerle davayı reddetmiş bulunması isabetsizdir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul
 edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununu değiştiren 3165 sayılı Kanun gereğince Kurum'dan
 harç alınmasına gerek olmadığına, 10.4.1990 gününde oybirliğiyle karar
 verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini