 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
1.HUKUK DAİRESİ
Sayı :
Esas Karar
------1989 ------ YARGITAY İLAMI
2370 6436
Mahkemesi :Kadıköy As.H.H.
Tarihi :20.l2.l988
Nosu :1440/836
Davacı :Ahmet Aytekin
Davalı :Osman Apaydın vs.
Üçüncü Şahıs :
Taraflar arasında görülen davada,
Davacı,maliki bulunduğu l3l3 ada 36 parsel sayılı taşınmazın davalı
Osman'a ihale işlemin hile ve sahtecilikle bununda damadı diğer davalıya
satışının danışık hukuksal nedenleriyle illetli olduğunu ileri sürerek tapu
iptal ve tesçil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar,davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar,yasal süresi
içerisinde duruşmalı inceleme yapılması isteği ile davacı vekili tarafından
temyiz edilmekle,duruşma günü olarak saptanan 23.5.l989 salı günü için
yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Av.A.Temur Duruşan ile temyiz
edilen Osman Apaydın vekili Av.Hayrı Tuğlu ile Bahri Döne vekili Av.Muammer
Uğur geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu
anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen
vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş
karara bırakıldı bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı,eniştesi olan davalı Osman'ın sahte alacak belgesine
dayanarak hakkında icra takibine geçtiğini, gösterdiği sahte adrese çıkarılan
tebliğlerinin sahte imza karşılığında kabulünü sağlamak suretiyle takibi
kesinleştirdiğini ve yapılan ihaleye katılarak takipdeki ialacağa karşılık
dava konusu uütaşınmazı satın aldıktan ve adına sicil oluştuktan sonra,durumu
bilen veya enazından bilebilecek konumda olan diğer davalı damadına danışıklı
bir biçimde temlik ettiğini, haklarında açılan hukuk ve ceza davalarının
devam ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tesçil isteğinde bulunmuştur.
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine nazaran davada
kademeli olarak yolsuz tesçil ve danışık hukuksal nedenine dayanıldığı
açıktır.Danışık Kurumu Borçlar Yasasının l8.maddesinde hükme bağlanmıştır.
Yolsuz tescil ise Medeni Yasanın 932.maddesinde düzenlenmiş
olup,bunu kısaca yasanın öngördüğü yönteme uymadan yapılan hukuki işleme
dayanılarak oluşturulan sicil olarak tanımlamak mümkündür.Kural olarak kötü
niyetle taşınmaz edinme savları tanıkla kanıtlanabilir ve bu konuda her türlü
kanıt gösterilebilir.
Öte yandan H.G.K.nun l9.l.l955 gün l/4-l7 sayılı kararında açıkça
vurgulandığı üzere,cebri icra yoluyla ve açık artırma suretiyle yapılan
satışlar sonucu bir taşınmaz malın satın alınmasında dahi Medeni Yasanın
932.maddesine dayanılarak tesçilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir.Oysa
yerel mahkemece tanıklar dinlenmemiş konuya ilişkin icra takip,Asliye Ceza,
Ağır Ceza ve Asliye Hukuk Mahkemelerindeki dava dosyaları getirtilmemiş ve
değerlendirmeye tabi tutulmamıştır.Hal böyle olunca,yanların tüm kanıtları
toplandıktan sonra birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde
bir karar verilmesi gerekirken,noksan soruşturma ile yetinilmek varolan
kanıtların değerlendirilmesinde ve uyuşmazlığın nitelendirilmesinde yanılgıya
düşülmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacı
vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden
ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,l6.5.l989 tarihinde yürürlüğe
giren avukatlık ücret tarifesinin l4.maddesi gereğince, gelen temyiz eden
vekili için l00.000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden
tahsiline,alınan peşin harcın temyiz edene geri verimesine 23.5.l989
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Z.Özdil T.Pamir H.Karadoğan C.Çetiner K.F.Çavga
|