 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1989/14506
K. 1990/9401
T. 14.6.1990
* KADASTRO TESBİTİ
* KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI
BULUNDURAN TAŞINMAZLAR
ÖZET : Üstünde veya altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları
bulunduran taşınmazların tapu kütüğünün beyanlar hanesine Yüksek Kurul Kararı
ile, "varlığın kültür ve tabiat varlığıdır" şerhi konulacağı ve koruma
alanının Bölge Kurulu Kararı ile saptanacağı 2863 sayılı Yasanın 7. ve 8.
maddeleri ile hükme bağlanmıştır. Ancak, dava açıldığı takdirde mahkemelerce
de anılan yasanın getirdiği düzenleme doğrultusunda tesçil kararı
verilmesinde yasal zorunluluk vardır.
(2863 s. KTVK. m. 7, 8)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında, 59 parsel sayılı 62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz;
tapu, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, tapu dışı paylaşma ve
satın alma nedeniyle davalı Mustafa adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama
komisyonu tarafından red edilen davacı Hazine, taşınmazın doğal sit alanı
içerisinde olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine,
dava konusu 59 sayılı parselin davalı Mustafa adına tapuya tesçiline karar
verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın davalı tarafın dayandığı tapu kapsamında kaldığı ve halen
taşınmazı kullandığı mahkemece saptanmıştır. 23 Temmuz 1983 günü yürürlüğe
giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 1710 sayılı
Eski Eserler Kanunu ile 5805 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırmış, yeni esas
ve usuller öngörmüştür. Kanun kamu düzeni ile ilgili olduğundan derdest
davalara uygulanacağı açıktır. Kanunun 11. maddesi metninden ve bir bütün
olarak incelenmesinden anlaşıldığı gibi, kamu kurum ve kuruluşlarının, gerçek
ve tüzel kişilerin gerçekleşmiş mülkiyet haklarına dokunulmamıştır. Ancak,
üstünde veya altında korunması gerekli kültür veya tabiat varlıkları
bulunduran taşınmazların tapu kütüğünün beyanlar hanesine Yüksek Kurul Kararı
ile "varlığın Kültür ve Tabiat Varlığıdır" şerhi konulacağı ve korunma
alanının bölge kurulu kararı ile saptanacağı 7. ve 8. maddelerle hükme
bağlanmıştır. Ancak, dava açıldığı takdirde mahkemelerce de bu kanunun
getirdiği düzenleme doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve kurul
kararları doğrultusunda tesçil kararı verilmesinde yasal zorunluluk vardır.
Bu durumda mahkemece, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müzekkere yazılarak
nizalı taşınmazın üstünde ve altında kültür ve tabiat varlığı bulunup
bulunmadığının sorulması, bulunması halinde tapu kütüğüne tesçiline gerek
olup olmadığı yönünden Yüksek Kuruldan karar alınması, korunma alanının
tesbiti ve haritaya bağlanması için Bölge Kuruluna yazı yazılması, Bölge
Kurulu Kararına karşı tarafların Yüksek Kurula 30 gün içinde itiraz hakları
olduğunun bildirilmesi, taşınmazın davalı adına tapuya tesçiline, üzerindeki
kültür veya tabiat varlığı ile korunma alanının tapu kütüğünün beyanlar
hanesinde şerh verilmesine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan
şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi
isabetsiz, temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), 14.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|