 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi
E. 1989/11272
K. 1990/6701
T. 24.9.1990
* TAZMİNAT DAVASI
* GÖREV
* KAMU DÜZENİ
* ALEYHE BOZMA YASAĞI
* İDARİ EYLEM
ÖZET : İdari yargı yasaları hükümlerine göre, kişiler hakkında idari yargı
yerinde dava açılması mümkün değildir.
Kamu düzeni ile ilişkin hususlarda aleyhe bozma yasağı uygulanamaz.
Bir kamu teşekkülünün, görevine giren bir işi yapmayı karalaştırması idari
karar olduğu gibi, bu karar uyarınca yapılan plan ve proje çerçevesinde işin
görülmesi de birer idari eylemdir.
(YİBK., 11.2.1959 gün ve 17/15 s.) (YİBK., 4.2.1959 gün ve E:1957/13, K:1959/5
s.)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda
yazılı nedenlerden doyalı mahkemenin görevsizliğine ilişkin hükmün süresi
içinde davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz
edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra
dosya incelendi, gereği konuşuldu:
1- İdari yargı yasaları hükümlerine göre, kişiler hakkında idari yargı yerinde
dava açılmasının mümkün olmadığı düşünülmeden davalı müteahhit Şeyhmus
hakkındaki davada da görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı ise
de, bu konuda taraflardan herhangi birinin temyizi bulunmadığından sadece
yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2- Karayolları Genel Müdürlüğü'ne yönelik dava, haksız fiilden doğan tazminat
istemine ilişkindir. Davacılar karayolu yapımı sırasında su arkının tahrip
edildiğini öne sürerek değirmenlerinin çalıştırılmaması sonucu maruz
kaldıkları zararı istemişlerdir. Mahkeme, davaya idari yargı yerinde
bakılması gerektiği düşüncesiyle görevsizlik kararı vermiş ve bu karar
avukatlık ücreti yönünden davalı İdarece temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesinde, -kamu düzenine ilişkin
bulunması nedeniyle (4.2.1959 T., 13/5 sayılı İçtihandı Birleştirme Kararı)-
mahkemenin kendisine tevdi olunan işe bakmaya görevli olup olmadığına re'sen
(doğrudan) de karar verebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Bu hüküm
uyarınca görev kurallarına aykırılık, Yargıtay tarafından da kendiliğinden
gözetilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C: I, S: 217). Öte yandan,
kamu düzenine ilişkin hususları kendiliğinden gözetmekle yükümlü olan
Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine de bozabilir. Bir başka anlatımla kamu
düzenine ilişkin hususlarda aleyhe bozma yasağı uygulanamaz (Baki Kuru, Hukuk
Muhakemeleri Usulü, C: IV, S: 3047, 3434).
Bu hukuk kuralı uyarınca Dairemiz, -davacıların temyizi bulunmamasına rağmen-
görev konusunu kendiliğinden dikkate almış ve incelemiştir:
11.2.1959 tarih ve 17/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkca
yazılı olduğu üzere, bir kamu teşekkülünün görevine giren bir işi yapmayı
kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu karar uyarınca yapılan plan
ve proje çerçevesinde işin görülmesi de birer idari eylemdir. Bu tür karar ve
eylemden zarar gören kişilerin açacakları tazminat davalarına da idari yargı
yerinde bakılır.
O halde görevsizliğe karar verilebilmesi için, her şeyden önce zarar gören
yerin davacının özel mülkü olup olmadığının ve idari kararın ve bu karara
uygun plan ve projenin uygulama alanı içinde kalıp kalmadığının kesin biçimde
saptanması gerekmektedir. Oysa bu davada, zararın idari bir karardan ve bu
kararın uygulanmasından kaynaklandığı kesin yargısına varmaya elverişli ve
yeterli bir inceleme mevcut değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, -yerel ve uzman bilirkişiler aracılığı ile-
değirmene ait su arkının davacının özel mülkü olup olmadığının ve tahrip
edilen kesimlerinin, idari kararın plan ve projeye dayalı uygulama alanı
içinde kalıp kalmadığını saptamak; içinde ise ve özel mülk niteliği
taşımıyorsa şimdiki gibi uygulama alanı dışında veya özel mülk niteliğinde
ise davacılar zararının ne suretle oluştuğunu belirleyip varılacak sonuca
göre ve özellikle davalı idarenin 22.5.1989 gün, 676/08099 sayılı cevabi
yazısı da gözönünde bulundurulmak suretiyle bir karar vermekten ibaret
olmalıdır.
S o n u ç : Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından temyiz olunan
kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın
istek halinde geri verilmesine, 24.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|