 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
89/10985 90/2475
Özet:Tenkis ve iade davasında hesap tarzı
Temyiz eden:Davacılar
Mesude Ok ve ark. ile Beyhan Civelek arasındaki tenkis davasının
yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davacılar tarafından temyiz
edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde
bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan
hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine
2.3.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Üye
İ.Yanıkömeroğlu T.Alp N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu H.Dinç
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Dönülme (rucu) koşulu ile yapılan bağışın ve indirimin konusunu
oluşturan 13 parsel sayılı taşınmazın arsa payı karşılığı müteahhide
verildiği davalı yararına olmak üzere 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 12, 13, 14 ve
15 nolu bağımsız bölümler üzerinde davalı yararına irtifak kurulduğu gelen
tapu kaydı ile belirlenmiş taraflarca da doğrulanmıştır.
Arsa payı karşılığı müteahhide verilen parsel üzerine yapılan payının
davalıya verilen ileri de bağımsız bölümlere dönüşecek dairelerin sözleşme
hükümlerine göre belirlenmesi ve değerlendirilmesi yapılmıştır.Antalyada l2
adet iltifatlı dairenin tümünün 25 milyon lira olarak belirlenmesi inandırıcı
görülmemiştir. Öncelikle indirime konu mal varlığının kesin sınırlarla
belirlenmesi ve değerinin gerçeğe en yakın şekilde saptanması denetime olanak
sağlamak üzere değer tesbitinin dayanağının oluşturan verilerin raporda
gösterilmesi gerekir.Bilirkişi raporu belirtilen niteliklerde yoksun olmup
genel soyut sözlerle oluşturulmuştur. Ayrıca zedelenen saklı paylara göre
aynı paylaşmanın olanaklılığı araştırılmamıştır.Bu yönleri ile ropar yetersiz
ve eksiktir.
M.K.nun 454.maddesi genel olarak indirime esas olacak değerin ölüm
günündeki değer olarak tespit etmiş ise de bu kabul şekli değişen sosyal
yapıya hızlı eflasyonu hedefleyen ekonomik politikalar karşısında adil bir
çözüm olma niteliğini yitirmiştir. Zira dışardan hiçbir katkı olmadan
bağışlanan taşınmazın değişen ekonomik koşulların yardımı ile kendiliğinden
yarattığı değer artışı indirimin dışında tutulmuştur.
Yasal kurallar problemlerin çözümünde amaç olduğu düşünüldüğünde
yorumlamanın amacı göre yapılmasıyla zorunlu olacaktır. Sayın Prof. Necip
Bilgeenin "kanunun amacında zamanın ihtiyaçlarını devrin telekki lerini
hiçbir zaman gözden uzak tutmakta lazımdır. Hatta geçmiş zamana ait şartlarla
kanun ihtilafı yni şartları nazara alarak çözmek daha uyğun olur. Zira hukuk,
yaşayan bir düzen olmak üzere her neslin ve her devrin ihtiyaçlarına cevap
vermek zorundadır.
Sayın Aral,Hukuk ve Hukuk Bilmi üzerine isimli eserinde".. gerçekten
kanun koyucunun onu yaratmasından sonra kendi yaşamını sürdürür ve
geliştirir. Böylecede o objektif aklın ürünü olarak uyğulandığı zamanki
objektif anlam ve amaca göre yorumlanabilmek olanağına kavuşur... Kanun
tarafından kullanılmış bir kavram zaman dışı yaşamın bağımsız bizzat bir
amaca sahip değildir. Onlar hukuki düzenlemenin aracıdırlar. Yoksa bizzat
düzenlemenin kendisi değildir... donmuş kalıp olarak kelimeler çokkez ne
değişen yaşam koşullarına nede değişen yaşam değerine uyabilir. Bunun için
kavramların üzerinde ve arkasındaki kanuni düzenlemenin anlamını araştırıp
kavramak tek tek hukuk kavramlarının kölesi durumuna düşmemek gerekir".
Sayın düşünür Prof.Dr.N.Koca Yusufpaşaoğlu bu konuya özglediği
eleştirisinin M.K.454/1 ve 506. maddedeki çelişkiye değinirken "...Şu halde
kanunda bu meseleyi düzenleyen açık bir hüküm yok gerekçesiyle haksızlığa
teslim olmak ve kanunun sözünün çizdiği en geniş çerçeveyi aşmaksızın onun
temelinde yatan amaç ve değerlendirmeleri uyğun düşen başka bir çözümün
bulunup olunamıyacağının araştırılması gerekir. O halde M.K.506. maddesi
çerçevesinde gerçekleşecek hesap ve işlemin M.K.454/1.den farklı olarak ölüm
anındaki degil kazandırma konusu malın indirim gerçekleştiği andaki değerinin
esas alınması gerektiğini... indirimi lazım gelen miktarın kıymetini hangi
andaki değerlere göre belli edileceği maddede açıklanmış değildir. Bunun
M.K.454/1'e açık ve örtülü bir yollama yapılmak suretiyle ölüm anındaki
değerler esas alınarak bulunacak miktar olacağına dair en ufak bir kayda bile
rastlanamamaktadır. Şu halde maddedeki ifadeyi tenkis hükmü anındaki
değerlere göre bulunan tenkisi lazım gelen kıymeti biçiminde anlamak madde
metnine ters düşen birgörüş lmayacaktır. "Yasa hukuku dergisi Ağustos l986
cilt 9 sahife 8).
Sayın düşünürün belirtilen yazısında vermiş olduğu örnekle kabul
edilecek bir düşünce tarzının nedenli haklı ve adil olduğu kendili ğinden
anlaşılacaktır.
Kazandırma konusu malın ölüm anındaki değeri..3 milyon lira
Ölüm anındakine göre diğer mal varlığı........1 milyon lira
Toplam varlığı................................4 milyon lira
A'nın saklı payı 4000000X3/4=.................3 milyon lira
Tasarruf oranı................................1 milyon lira
3.000.000..lira kazandırmada 2000000..lira indirim yapılacaktır.
İndirim konusu malın indirim anındaki değeri 36.000.000.. lira yükselmiş ve
indirimin bu değere göre düşünülmesi halinde
36.000.000X3/4=24.000.000..liranın indirimi gerekecektir. M.K.506. maddesi
gereğince seçimlik hakkı kullanacak davalının 2000000.lirayı yeğliyeceği
kuşkusuzdur. Ancak malın paylara göre bölünmesinin olanaklılığı durumunda
indirim, indirim anındaki değerine göre yapılmış olacaktır. O halde aynen
bölünmede indirim günündeki durumu ile kazandırma mümkün iken bölünemiyen
mallarda indirim yıllarca önceki değere göre yapılacaktır.
Gerçekten yasa kaşısında eşitlik ilkesine uyğun olmayan durum larla
karşı karşıya bulunulmaktadır. Eşitsizliğin önlenmesi para olarak yapılacak
indiriminde indirim günündeki değerine göre yapılması ile mümkün olacaktır.
Sayın Kocayusufpaşaoğlu bu konuya değinirken"... M.K.454/1. maddece
kazandırmanın saklı payları zedeleyip zedelemediği ne oranda zedelendiğinin
gerçekleştiği konularında kesin ve değişmez bir hasap yapılmasını öngören bir
hükümdür... İndirimin miktarı M.K.506. tarafından cevaplandırılmaktadır. Bu
oranın indirim anındaki değere uyğulanmasını açık veya örtülü yollama yoktur.
Belirtilen bu düşünce biçimi İsviçre Federal Mahkemesi ve Öğretisinde oldukça
geniş rabet görmüş, Fransa M.K. ile de yasal kurala dönüşmüştür.
Sonuç olarak:Mahkemenin mal varlığının belirlemedeki yöntemi yanlış ve
eksiktir. Arsa olarak bağışlanan ve indirime konu olan malın kendilğinden
oluşturduğu değer artışının hesaba katılarak indirim anındaki değere göre
indirime tabi tutulmasının artık katılınmaz bir zorunluluk haline geldiğinin
bu düşüncenin ışığı altında bağımsız bölümlere dönüşen taşınmazın bu durumu
ile aynen bölünmesinin mümkünlülüğü üzerinde durulmamış bulunması değişen ve
gelişen sosyal düzen ve hızla artan bir türlü aşağıya çekilemeyen eflasyonist
ekonomik sistemin yarattığı adil olmayan sonuçlarının belirtilen düşünce
biçimi ile giderilmesinin kaçınılmaz olduğunun düşünülmemiş olması doğru
bulunmamıştır.
Belirtilen ilkelere aykırı düşen görüşün benimsenmesi sonucu hükmün
onanması şeklinde oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. Kararın
bozulması gerekir.
Üye
Nedim Turhan
|