 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1987/17265
K. 1991/15545
T. 28.11.1991
* KADASTRO TESBİTİ
* PAYA YÖNELİK DAVA
ÖZET : Paya yönelik davalarda dava, payla sınırlı olarak görülür.
(3402 s. Kadastro K. m. 11, 25, 27)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
görüşüldü:
Dava konusu taşınmazların tesbitleri 766 sayılı Tapulama Kanununun 13. maddesi
hükmünce 64/128 payının malikhanesi açık bırakılmak suretiyle yapılmıştır.
Tesbitten önce davacı Hazine tarafından davalı Şükriye aleyhine açılmış olan
veraset belgesi iptali davası görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine
aktarılmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin tesbitleri düzeltilmesine ilişkin
davasının kabulüne, Hazinenin taşınmazların adına tapuya tesçiline ilişkin
davasının reddine, davalı parsellerin açık bırakılan 64 payından 32 payının
Suriye uyruklu ölü Yusuf oğlu Esat, 32 payının da ölü Mehmet Sait oğlu Abdo
adlarına tapuya tesçiline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından
temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların tesbitleri, tapu kaydına dayanılarak, davalı Şükriye
ile paydaşları adına, Şükriye payı hakkında dava olduğundan sözedilerek
yapılmıştır. Daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Hazine tarafından
davalı Şükriye aleyhine açılan ve dava konusu taşınmazlara revizyon gören
tapu kayıtlarında pay sahibi olan Esat ile Abdo'nun mirascısının Şükriye
olmadığını içeren veraset belgesinin iptali davası sonucu itibariyle Şükriye
payı yönünden mülkiyete ilişkin bir dava niteliğindedir. Bu durumda; hüküm
gününde yürürlükte bulunan Tapulama Kanununun 13, 47 ve 50; hüküm gününden
sonra yürürlüğe giren ve elde varolan davalarda da uygulama olanağı bulunan
3402 sayılı Kadastro Kanunun 11, 25 ve 27. maddeleri hükümleri gözönüne
alınarak davaya, devren gelen davanın devamı olarak bakılması isabetlidir.
Davacı Hazine vekili iddiasında: Davalı Şükriye'nin iptali istenen veraset
belgesi ile Suriye uyruklu Abdo ve Esat'ın paylarını tapuda Şükriye adına
intikal ettirildiğini, Hazinece Suriye uyruklu kişinin mallarına elkonulmuş
bulunduğundan bu işlemin hukukça değer taşımayacağını, tesbitte Şükriye'ye
verilen payın düzeltilmesi, ayrıca Abdo ve Esat payının Hazine adına tapuya
tesçilini istemiştir. Mardin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15.6.1983 gün ve
1978/100 ve 1983/128 sayılı kararı ile Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
7.12.1967 gün ve 1967/237-218 sayılı veraset belgesi iptal edilmiş ve
derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. 28.5.1927 gün ve 1062 sayılı
Kanuna dayalı olarak çıkarılan 6/7104 sayılı Kararname ve buna ilişkin
yönetmeliklere göre Suriye uyruklu kişilere ait taşınmazlara Hazinece
elkonulmuştur. Bu nedenle Hazinenin dava açma hakkı vardır. Ancak; elkoyma
mülkiyetin Hazineye geçmesi sonucunu doğurmaz. Başka deyişle taşınmazdaki
Suriye uyruklu kişilerin payının Hazine adına tesçili hakkını sağlamaz.
Kararnameye göre taşınmazlar Hazineye geçmemekte, sadece Suriye uyruklunun
tasarruf hakkı kısıtlanmıştır. Dava Şükriye payının düzeltilmesi yönünden
yukarıda sayısı açıklanan kesin hüküm ile Şükriye'nin Suriye uyruklu Esat ve
Abdo'nun mirasçısı olmadığı saptanmıştır. Paya yönelik davalarda dava payla
sınırlı olarak görülür. Geometrik durum kesinleşmiştir. Mahkemece bu yönler
gözönüne alınarak Hazinenin tesbitin düzeltilmesine ilişkin davasının
kabulüne, karar verilmesi isabetlidir. Bunun dışında Esat ve Abdo payının
Hazine adına tesçiline ilişkin davasının reddine karar verilmesinde kanuna
aykırı bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenlerle ve kararda gösterilen diğer
gerekçelere göre Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile
hükmün (ONANMASINA), harç alınmasına yer olmadığına, 28.11.1991 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|