 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1986/23425
K. 1990/12338
T. 25.10.1990
* KADASTRO TESBİTİ
ÖZET : Dava konusu edilen taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunup
bulunmadığı;
Kadastro tesbitinden önce yapılan ve kesinleşmiş olan orman kadastro haritası
ve tutanağı uygulanmak suretiyle, taşınmaz orman kadastrosu yapılmayan
yörelerde ise varsa dayanılan mülkiyet belgesinin kapsamı saptanılarak 6831
sayılı Orman Kanununun 1. maddesi hükmünce ve (F) fıkrasındaki orman tarifi
gözetilerek yapılan araştırma ile belirlenir (*).
(6831 s. Orman K. m. 1/F)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro tesbiti sırasında 109 parsel sayılı 158500 m2. yüzölçümündeki
taşınmaz, tapu kayıtlarına ve paylaşmaya dayanılarak ve 86 ile 190 sayılı
parseller ile evvelce bir bütün oldukları belirtilerek Ayşe Nezihe adına
tesbit edilmiştir. Orman İdaresi, bu taşınmazın orman sayılan yerlerden
olduğunu ileri sürerek itiraz etmiştir. Tapulama komisyonu itirazlı tapulama
tutanağını tapulama mahkemesine aktarmıştır. Mahkemece; davanın reddine, dava
konusu 109 sayılı parselin davalı Ayşe Nezihe adına tesçiline karar verilmiş;
hüküm, davacı orman idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmazın orman
olmadığını açıklayan bilirkişi raporunda çevre taşınmazların aynı nedenle
itirazı olup olmadığı ve bu parsellerin eylemli durumda ormana nerede ve ne
şekilde sınır bulunduğunu açıklamamıştır. Bu nitelikteki rapora değer
verilemez. O halde, dava konusu taşınmaza sınır olan taşınmazlarda orman
olduğu iddiası ile dava konusu ise dava dosyaları Usulün 45/3. maddesi
hükmünce biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği gözetilerek
dava dosyaları birleştirilmeli, tüm parselleri bir arada ve ormana nerede
sınır olduklarını gösterir birleşik harita yaptırılmalı, tesbitin dayanağı
tapu kayıtları ilk oluştuğu günden başlanılarak tüm gittileri ile birlikte
getirtilmeli, hangi parsellere revizyon gördüğü saptanılmalı, tapu kayıtları
3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmünce yöreyi iyi bilen yaşlı
tarafsız bilirkişiler aracılığı ve varsa bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar
yönünden tarafların göstereceği tanıklar dinlenilerek uygulanmalı, tapuda
yazılı ve arazi üzerinde varlığı belirlenen sınırlar birleşik krokiye işaret
ettirilmeli, niteliği araştırılmalı, tapu kayıtlarının hangi parselleri
kapsadığı saptanmalı, ondan sonra bu uygulamayı izleme olanağı verecek
şekilde fen bilirkişiden rapor alınmalı, orman idaresinin itirazı nedeni ile
bu yerde tesbitten önce yapılan ve kesinleşmiş orman sınırlandırılması var
ise sınırlandırma haritası ve tutanağı getirtilmeli, yerel ve uzman bilirkişi
aracılığı ile uygulanmalı, tahdit yoksa tapu kaydı kapsamında olan
taşınmazlar yönünden 6831 sayılı Orman Kanununun 1/F maddesi de gözönünde
tutularak olanak bulunduğu takdirde bilimsel alanda görev yapan üç kişilik
bilirkişi kurulu aracılığı ile orman araştırması yapılmalı, taşınmazların ya
da bir bölümünün orman olup olmadığı belirlenmeli, bu konuda da bilirkişi
kurulundan açıklamalı rapor alınmalı, toplanan deliller hep birlikte
değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu
yönler gözardı edilerek yetersiz araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması
isabetsiz, orman idaresinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde
görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 25.10.1990 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|