 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
86/11837 87/739
Özet:Tenkis
Kanunun ve ahlakın bakma yükümlüğü altında olanla özel bakım
gerektiren bir hal olmadan yapılan ölünceye kadar bakma akti, mahfuz hisse
kurallarını ihlal amacını gösterir.
Temyiz eden:Davacılar
Zeki Çekinkaya ve Osman Yaşar ile İrfan Çetinkaya arasındaki tenkis
davasının yapılan muhakemesi sonunma davanın reddine dair verilen hüküm
duruşmalı olarak davacılar tarafından temyiz edilmiş ise de duruşma için
davetiye pulu olmadığından duruşma isteği red edilmekle evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü:
Gerçekten ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı,yani karşılığı olan
sözleşme türlerindendir. İvaz, temlikte bulunan kişinin ölünceye kadar bakıp
gözetilmesinden ibarettir. Bakıp gözetme hususu gerçeğe dayanmadığı zaman
karşılıksız bir sözleşme meydana gelir. Böylece gizli bağış söz konusu olur
ki, bu takdirde Medeni Kanunun 507/son maddesi hükmü gereğince tasarrufun
tenkis edilmesi gerekir. Nitekim Borçlar Kanununun 515. maddesinde şartlar
varsa ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin tenkise tabi olduğu açıkca ifade
edilmiştir.
Bir kimsenin anasına,babasına ve eşine yada başka yakınlarına bakıp
yardım etmesi ahlaki bir görev ise de görevin sınırı aşıldığı, yani bakıp
gözeten işin bu durum külfet teşkil ettiği zaman, hizmetin karşılığında
birmşey istemesi yada olayda olduğu gibi taşınmaz temellük edilmesi hukuka
uyğun düşer. Onun için olayda davalı çocuğu anası Zarife'ye bakması tabiidir.
Olayda miras bırakan 1974 yılında ölünceye kadar bakma akdi ile
davalıya taşınmaz temlik ettiği, ölümünden kısa bir süre önce yatalak olduğu
ve 29.10.1983 günü öldüğü gerçekleşmiştir.Şu durumda miras bırakan
sözleşmenin yapıldığı tarihte özel bir bakıma muhtaç bulunmadığını ve ve
davalı kanunen ve ahlaken anasına bakmakla yükümlü olduğuna göre tarafların
davacıların saklı paylarını ortadan kaldırmak amacı ile hareket ettiklerinin
kabulü zorunludur.Sözleşme sırasında özel bakıma muhtaç olmayan miras
bırakanın ölümünden bir süre önce yatalak olmasıda başlanğıçtaki kasdını
ortadan kaldırmaz. Bu sebeple kastın kabulü ile tenkis hükümleri çerçevesinde
inceleme yapılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken kastın
değerlendirilmesinde yanlışa düşülerek davanın red edilmesi usul ve kanuna
aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarda gösterilen sebeple BOZULMASINA
5.2.1987 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Ülkü Üye
E.Şener E.Başaklar S.H.Karakaş T.K.Ülkü A.N.Sezer
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Ölünceye kadar bakma akdinde,bakılma ihtiyacının akdin yapıldığı anda
bulunması zorunlu değildir.Olayda davalı bakım alacaklısı olan miras
bırakanın felç olması nedeni ile ona son zamanlarında baktığını savunmuştur.
Davalının miras bırakanın furuu bulunması nedeni ile miras bırakana bakması
ahlaki görevlerinden ise de bakımın ahlaki görev sınırlarını aşacak derecede
ağır olması halinde ahlaki göreve dahil nitelikte kabul edilemez. Başka bir
anlatımla, davalının (ölünceye kadar bakma akdi)borcunu yerine getirdiğinin
kabulü gerekir. Bu itibarla, tanıklardan miras bırakanın ne zaman felç olduğu
ile davalının miras bırakanı ne kadar baktığının sorulması sonucuna göre
davalının ahlaki görev sınırını aşan bakım gerçekleştiğinde davanın eskisi
gibi reddine, değilse kaçırma kastının kabulü ile tenkis hükümlerinin
uyğulanmasına karar verilmesi icap eder. Bu yön gözetilmeden temlikin mal
kaçırma kastına gösterdiğinden söz edilerek hükmün bozulmasına karar
verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Onun için çoğunluğun görüşlerine
katılmıyoruz.
Üye Üye
Emin Başaklar Turgut K.Ülkü
|