Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y 
Hukuk Genel Kurulu
      Sayı


E.82/2-66
K.84/239
T.14.3.1984

	Özet	:Mirasın borça batıklığının ve hükmen red edildiğinin
 tesbiti davası tereke alacaklılarına karşı açılır ve genel hükümlere göre
 Tereke alacaklısının alacağının miktarı dikkate alınarak görevli mahkemede
 bakılır.
	23.12.1942 tarihli 24/29 sayılı içtihadı birleştirme
	Taraflar arasındaki "reddi miras" davasından dolayı yapılan yargılama
 sonunda; Üsküdar Asliye l. Hukuk Mahkemesince davanın görev yönünden reddine
 dair verilen l4.4.l98l gün ve l98l/l76-l98l/252 sayılı kararın incelenmesi
 davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesinin
 22.9.l981 gün ve 6l69/6l69 sayılı ilamiyle; (... Davanın, borca batıklık
 nedeni ile mirasın reddine ilişkin olduğu dava dilekçesinden açıkca
 anlaşılmasına göre, davacının delilleri toplanıp sonucu uyarınca bir karar
 verilmesi gerekirken karar yerinde yazılı düşüncelerle görev yönünden davanın
 reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekcesiyle bozularak dosya
 yerine geri çevrilmekle , yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki
 kararda direnilmiştir.

	Temyiz Eden : Davacı

	 	-HUKUK GENEL KURULU KARARI-

	Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü:
	Kanun koyucu, mirascıların, miras bırakanın borçları yönünden
 sorumluluk almak istemedikleri takdirde, mirası reddedebilmelerine M.K.nun
 545. maddesi ile imkan tanımıştır. Buna göre kanuni ve mansup mirascılar
 hiçbir sebep göstermeksizin kayıtsız ve şartsız olarak (M.K. 548) mirası
 reddedebilirler. Bu red gerçek red olarak tanımlanan reddin bir biçimidir. Bu
 şekilde reddin, kanuni mirascılar için miras bırakanın vefatından; mansup
 mirascılar için ise, lehinde yapılan tasarrufun kendilerine bildirilmesinden
 itibaren üç ay içinde (M.K. 546) Sulh Mahkemesine (M.K. 549) yazılı yada
 sözlü olarak beyan edilmesi gerekir. Gerçek red beyanı niteliği itibariyle
 yenilik doğurucu bir irade beyanıdır. Diğer bir red şekli ise, mirasın hükmen
 reddi olup, (M.K. 545/2) miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca
 batıklığının tesbiti niteliğindedir. Gerçek red, soyut bir irade beyanı ile
 gerçekleşmesine karşın; hükmen red, tereke alacaklısına yönelik borca
 batıklığının şayi ve sabit olduğunun tesbiti için açılacak davada tarafların
 toplanan delillerine göre verilecek bir kararla gerçekleşir. Gerçek redde
 hasım söz konusu değildir. Hükmen redde ise, ilgili tereke alacaklısının
 hasım gösterilmesi zorunludur. Bundan başka gerçek red için görevli
 mahkemenin kanunda açıkca gösterilmiş olmasına karşı, hükmen reddin hangi
 mahkemede bakılabilceğine dair kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Onun
 için hükmen red davasında görevli olan mahkemenin genel dava koşulları
 çerçevesinde başka bir ifade ile tereke alacaklısının alacağının miktarına
 göre Sulh veya Asliye Mahkemesi olarak belirlenmesi gerekir. (İçt. Bir. Kar.
 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı)
	Olayda davacı 9.l.l98l günlü dilekçesinde, 25.1.1980 tarihinde ölen
 miras bırakanın mirasını, borca batıklık sebebi ile reddetmek istediğini
 açıkca belli etmiştir. Mahkemece buna rağmen davacının gerçek red isteğinde
 bulunduğunun kabulü ile Sulh Mahkemesince bakılmak üzere dava dilekcesinin
 görev yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. O
 halde Özel Daire bozma ilamına uyularak o doğrultuda inceleme yapılmak ve
 sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken olaya uymayan bazı düşüncelerle
 eski kararda direnilmiş olması bozmayı gerektirir. 
	SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının
 yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429 maddesi gereğince
 BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine l4.3.l984
 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan V. 
N.Renda
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini