Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
     Sayı

	 	  Y A R G I T A Y   İ L A M I 

Esas        Karar  
79/3377     79/3455      	 
     26.4.1979

	Özet:Miras Şirketi mümessili terekeyi temsil eder ve tenkis davası
 açamaz.
	İptal davası ıslah yolu ile tenkis davasına dönüştürülebilir ve tenkis
 davası iptal davasının açıldığı tarihte açılmış sayılır. Ancak dava tarihi
 ile ıslah tarihi arasında yapılan taraf ve hüküm işlemleri zamanaşımını
 kesmiş olmaz.

	Bilal Baş ile Nadir Baş arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi
 sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle
 evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
	1- Miras şirketinin mümessili, mirasçıların değil, terekinin
 temsilcisidir. Tenkis davası mirascıya tanınmış bir davadır. Onun için miras
 şirketinin temsilcisi, mirascı adına tenkis davası açamaz. Oysa olayda davayı
 miras şirketinin mümessili açmış olup, davanın reddi bu bakımdan sonucu
 itibariyle doğrudur.
	2- Öte yandan, davanın tamamiyle (kamilen) ıslah edilmesi halinde
 ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılır. Yani dava için
 zamanaşımı bu tarihte kesilmiş olur (Prof. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri
 Usulü 1974, s.621, Prof. Sabri Şakir Ansay, Yargılama Usulleri 1960, sh.194,
 Prof. İlhan Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri 1975, sh. 460, Saim
 Üstündağ Medeni Yargılama Hukukunun Esasları 1973/335).
	Usulün 87. maddesine göre ıslah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği
 noktadan başlayarak usule ilişkin bütün işlemlerin yapılmamış sayılmasına yol
 açar (Kuru Age. sh.615; Ansay Age. sh.193; Postacıoğlu Age. sh.458; Üstündağ
 Age. sh.333).
	Olayda dava tamamen ıslah edildiğine ve böylece tenkis davası, iptal
 davasının açıldığı günde açılmış sayılacağına göre, iptal davasının açıldığı
 tarihte tenkise ait zamanaşımı da kesilmiş olur.
	Zamanaşımı, dava devam ederken iki tarafın yargılamaya ilişkin her
 işleminden ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlar
 ve kesilmeden itibaren yeni bir süre işler (B.K. 135-136).
	İptal davasının açıldığı günde tenkisle ilgili zamanaşımı kesilmiştir.
 Ne varki usulün 87. maddesi gereğince ıslah gününe kadar yargılamaya ilişkin
 bütün usul işlemleri geçersiz hale geldiği için, tenkis davasının zamanaşımı,
 ıslah gününe kadar herhangi bir sebeple kesilmemiş sayılır. Dava günü ile
 ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında ise Medeni Kanunun 513.
 maddesinde yazılı bir yıllık süre çokca geçmiş bulunduğundan, zamanaşımı
 def'i yerinde olup, davanın bu sebeple reddi kanuna uygun bulunduğundan
 temyiz itirazları yersizdir.
	Yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı hükmün ONANMASINA ve aşağıda
 yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26.4.1979 tarihinde
 oyçokluğuyla karar verildi.

BAŞKAN         ÜYE          ÜYE	             ÜYE         ÜYE
Esat Şener Zeki Evirgen Emin Başaklar İ.Yanıkömeroğlu  N.Ozanalp
	 	(muhalif) 

	 	MUHALEFET ŞERHİ

	Olayda, ihtilaf konusu sorun ilk dava tarihi ile ıslah tarihi
 arasındaki sürede, zamanaşımını kesen hukuki sebeplerin bulunup bulunmadığı
 ile bunların nelerden ibaret olduğudur. Ekseriyet görüşünde belirtilen
 gerekçeye nazaran H.U.M.K.'nun 87. maddesinde davanın ıslahı ile usuli bütün
 muameleler yapılmamış sayıldığından ve ilk davadan sonra ıslaha kadar
 zamanaşımını yeniden kesen sebepler de (B.K. 136. mad) ortadan kalkmış
 olacağından ilk dava tarihi ile ıslah tarihi arasında ıslaha konu iddia
 hakkında zamanaşımı süresi geçmiş olmakla ıslah konusu davanın zamanaşımı
 yönünden reddi gerekmektedir. Gerçekten usul ve kanun gereği geçmişi
 kapsayacak nitelikte hukuki bir durum ortadan kaldırılmış ise ortadan
 kaldırılan durumun yarattığı sonuçların da keza ortadan kalkması tabiidir.
 Örneğin: Davanın iptali halinde olduğu gibi (Baki Kuru H.U.M.K. 1974. sh.
 614-295). Ancak olayda durum başkadır. Şöyleki: Borçlar Kanununun 136.
 maddesinde zamanaşımını kesen sebepler (tarafların usule ait her muamelesi),
 (Hakimin her emri), (Hakimin her hükmü) olarak sayılmıştır. Bu üç hususun bir
 kanun hükmüne dayanılarak yok farzedilmesi halinde gerçekten zamanaşımı bu
 haller nedeniyle kesilmiş olsa bile, artık geçmişte zamanaşımını
 kestiklerinin kabulü mümkün olmayacaktır. Ne varki; kanımızca, H.U.M.K.'nun
 87. maddesinde belirtilen (usuli bilcümle muameleler) ibaresinin Borçlar
 Kanununun 136. maddesinde sayılan üç hali de kapsadığı iddia olunamaz. Zira,
 bu sonuç Borçlar Kanununun ve H.U.M.K.'nun amacına aykırı düşmektedir. Kanun
 koyucunun usuli muamele ile Hakim emri ve hükmünü bir tutmadığı
 anlaşılmaktadır. Aksi halde her iki kanun hükmünde başka deyimlerle aynı
 hususun ifade edilmesi yersiz olurdu. Diğer bir hususta H.U.M.K.'nun 87.
 maddesinde bazı muamele ve delillerin geçerliliği kabul edilirken dayanağı
 teşkil eden Hakim kararlarının ve bu husustaki Hakim emirlerinin geçersiz
 sayılmasının çelişki teşkil edeceği muhakkakdır. O halde Hakimin ara karar ve
 hükümlerinin zamanaşımını kesebileceğinin kabulü ile durumun buna göre
 değerlendirilmesi icap eder. Bu açıdan dosya incelendiğinde, davanın başından
 beri verilen ara kararları ve Hakim emirleri tarihine göre tenkise ilişkin
 zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Öyle ise, davaya devam ile
 tarafların bu hususta gösterecekleri deliller toplanarak sonucu uyarınca bir
 karar verilmek üzere temyiz olunan hükmün bozulması oyundayım.

	  ÜYE
	     Emin Başaklar
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini