 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
77/7621 77/7844
ÖZET : 1) Hile bir kimsenin iradesinin gerçek dışında açığa vurulması
için ona karşı girişilen eylem ve davranışlardır.
2) Medeni Yasanın 480-482.maddesinde vasiyetnameyi düzenleme yeri
yönünden bir geçerlik koşulu öngörülmemiş olup, bu hükümler Noterlik Yasasına
göre özel hüküm niteliğinde olduğundan Medeni Yasada yazılı biçimd eksikliği
dışındaki bir nedenle vasiyetname geçersiz sayılmaz.
Taraflar arasındaki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
1- Dava, ehliyetsizlik sebebine de dayandığı halde mahkemece bu konuda
bir inceleme yapılmamış olması doğru değilsede, hükmü davacı temyiz
etmediğinden bu yön bozma sebebi sayılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle,
yetinilmiştir.
2- Hile (aldatma) bir kimsenin iradesinin gerçek dışında açığa
vurulması için ona karşı girişilen eylem ve davranışlardır. Yani o kişinin
gerçeği bilmesi halinde iradesini açıklamaktan kaçınacağı kesin olan hallerde
hileden söz edilebilir. Söz gelimi, bir kişi kira konusunda beyanda bulunduğu
halde sözleşmeye bu yönün satış şeklinde geçmiş olması gibi, olayda az önce
açıklanan kuralın kapsamına giren bir aldatmanın (hilenin varlığını kabule
yeterli ve elverişli durum ve deliller yoktur. Şöyleki . Miras bırakan
başlangıçta ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmayı arzulamış, fakat bundan
vazgeçerek resmi vasiyet düzenlettirilmiştir. Görülüyorki ölüme bağlı
tasarrufta bulunan kişi, kendi iradesi ile vasiyet düzenlettirmiştir. Eğer o
kimse notere, ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde bir irade beyanında
bulunduğu halde, iradesi vasiyet biçiminde tesbit edilmiş olsa idi, bu
takdirde aldatıldığının kabulü gerekirdi. Oysa miras bırakan ölünceye kadar
bakma sözleşmesi yapmaktan kendi isteğiyle vazgeçmiş, resmi vasiyetname
düzenleme yolunu geçmiştir. O halde aldatmadan söz edilemez. Buna rağmen
değerlendirmede yanlışlığa düşülerek vasiyetnamenin iptal edilmiş olması
isabetsizdir.
3- l5l2 sayılı Noterlik Kanununun 83, maddesi gereğine göre Noter
zorunluk hallerinde, sebebini açıklayarak noterlik dairesinin dışında
vasiyetname düzenleyebilir. Ne varki, sebebin belirtilmemiş olması
vasiyetnameyi geçersiz kılmayacağı gibi, vasiyetname noterlik dairesinde
düzenlenmiş iken, yanlışlıkla başka yerde düzenlendiğinin yazılması veya
vasiyet edenin bulunduğu yerde düzenlenen vasiyetnamenin Noterlikten
düzenlendiğine işaret edilmiş bulunmasıda geçersizlik sebebi değildir. Çünkü;
M.K.nun 480-482 maddelerinde düzenlenme yeri bakımından bir geçerlik şartı
öngörülmemiştir. M.K.nun bu hükümleri Noterlik Kanununa göre özel hüküm
niteliğinde bulunduğundan M.K.da yazılı şekil eksikliği dışındaki bir sebeple
vasiyetname geçersiz sayılamaz. Onun için tanıkların düzenleme yeri konusunda
beyanlarının doğruluk ve yanlışlığı üzerinde durulmaya gerek bile yoktur. O
halde vasiyetnamenin şekli bakımından iptal edilmiş olması yanlıştır.
Yukarıda yazılı, gerekçeler karşısında davanın reddi gerekirken iptal
kararı verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA
l0.ll.l977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.Şener B.Ertan E.Başaklar İ.Yanıkömeroğlu H.Ozanalp
|