 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
77/1622 77/1743
Özet:Yaşlılık özel bakım ihtiyacını görtermez. Bakım ihtiyacı ile
hizmet arasında uyğun orantı olmalıdır.
Tenkis gerekir.
Temyiz eden:Davacılar
Cevahir Güzel ve Cevriye Çetin ile Fatma Manav arasındaki
tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm
davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü:
Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle saklı pay tecavüz
edildiğinden dolayı tenkise ilişkindir. Davalı taraf, miras bırakanın saklı
payı gedermek amacı ile davranmadığını, kendisine bakılmasını sağlamak için
dava konusu taşınmazı verdiğini, bu suretle ivazlı bir temlik söz konusu
olduğunu beyanla davanın reddine istemiştir.
Gerçekten ölünceye kadar bakma akdi ivazlı sözleşmelerdendir. İvaz,
temlikte bulunan kişinin ölünceye kadar bakıp gözetilmesinden ibarettir.
Bakıp gözetme hususu gerçeğe dayanmadığı zaman karşılıksız bir sözleşme
meydana gelir. Böylece gizli bağış soz konusu olurki, bu takdirde Medeni
Kanunun 507. maddesinin son fıkrası gereğince tasarrufun tenkis edilmesi
gerekir.
Bir kimsenin anasına, babasına veya eşine ya da başka yakınlarına
bakıp yardım etmesi ahlaki bir görev ise de, görevin sınırı aşıldığı, yani
bakıp gözeten için bu durum külfet teşkil ettiği zaman, hizmetin karşılığında
bir şey istenmesi ya da olayda olduğu gibi, taşınmazın temellük edilmesi
hukuka uyğun düşer. Onun için olayda davalının babasına bakması tabiidir.
Babanın felç veya benzeri bir hastalığı olmayıp oldukça yaşlıdır.
Yaşlı olmak ise, başlı başına bir "özel bakım" niteliği taşımaz. Onun için
yaşlılık yüzünden normalin ötesinde bakım yüküne katlanma zorunluğunun ispatı
gerekir.
Öte yandan verilen şeyin geliri ile hizmet karşılığı arasında adil bir
orantı bulunmalıdır. Çünkü malını veren kişi onun geliri ile zaten bakım
görevini davalı tarafa veya üçüncü bir kişiye yaptırabilir ise bu durumda bir
servetin nakline yol açacak şekilde bir işleme baş vurması gerçek anlamıyla
"ölünceye kadar bakma" sözleşmesi sayılamaz. Böyle bir tutum saklı payı
giderme kastının objektif delili olur.
Bir kimsenin mal varlığının tümünü veya ona yakın bir kısmını ölünceye
kadar bakma sözleşmesi ile başkasına devratmesi de olayların akışına ters
düştüğü takdirde gizli bağış niteliği taşır.
Öyle ise dava konusu taşınmazın sözleşme günündeki gelir ve değerinin
bulunması, bununla geçim sağlanıp sağlanmıyacağının araştırılması, davalının
başkaca mal varlığının olup olmadığının ve varsa değer ve gelirinin tesbit
edilmesi, toplanan delillerin yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde
tartışılması, sonucu uyarınca saklı payı giderme kastının takdir olunması,
kasıt yoksa davanın reddedilmesi, aksi halde teknik hesapları yapılıp ödetme
kararı verilmesinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna
aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA 1.3.1977
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Esat Şener Bülent Erten Zeki Evirgen E.Başaklar İ.Yanıkömeroğlu
|