 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
76/3027 76/3280
Özet:Ölünceye kadar bakma aktinin nihaı sırasında özel bakıma ihtiyaç
olmamak ve tüm mal varlığının verilmesi murisin mahfuz hisse kurallarını
ihlal amacını gösterir. Tenkisi gerekir.
Temyiz eden:Davacı
Halil Çetin ile Recep Çekin arasındaki tenkis davasının yapılan
muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından
temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Zaman aşımı iptidai (ilk) itirazlardan olmadığı için cevap
layıhasında yazılması zorunluğu yoktur. Ancak, cevap dilekçesinde
dayanılmayan zaman aşımı,daha sonra ileri sürülürse davalı taraf savunmanın
genişletilmesine karşı koyabilir (H.U.M.K.202). Bu takdirde zaman aşımı defi
incelenemez.
Kanuni cevap süresinde zaman aşımından söz edilmemiş olmakla beraber
yargılamanın devamı sırasında davalı taraf defide bulunmuş, fakat davacı
savunmanın genişletilmesine karşı koymamıştır. O halde zaman aşımı yönünden
inceleme yapılmasına engel yoktur.
Mirascı temliki tasarrufu miras bırakanın sağlığında biliyorsa zaman
aşımı ölüm gününde başlar (M.K.513). Davaya konu yerin davalı tarafa temlik
edildiğini. Miras bırakanın sağlığında davacının bildiğinde uyuşmazlık
yoktur. Öyle ise ölüm gününden başlayarak bir yıl içinde tenkis davası
açabilir. Ölüm günü ile dava günü arasında bir yıldan çok az zaman geçmiştir.
Şu durumda dava süresinde açılmış iken, temlik tarihi başlınğıç sayılarak
zaman aşımı sebebiyle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirir.
2-Dava zaman aşımı sebebiyle reddedilince uyuşmazlığın esası hakkında
hüküm verilemez. Bu kurala uyulmamış olması da usul ve kanuna aykırıdır.
3-Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ıvazlı (karşılığı olan)
sözleşmelerdendir, ıvaz (karşı edim) bakıp gözetmedir.
Bir kimsenin babasına, anasına,çocuk ve kardeşine veya başka yakın
akrabasına bakıp gözetmesi ahlaki bir ödev olduğu kadar, şartları varsa
kanuni görevidir. Ancak, bu görevin sınırı aşıldığı, bakım onlar için bir
külfet ve sıkıntı haline geldiği zaman bu hizmete karşılık bir şey
istenebilir. Bu takdirde sözleşme ivazlı olur. Örnek: verirsek özel bakıma
gerektiren kişiye bakılması amacı ile yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi
geçerli olup bağış niteliğinde sayılamaz. Aksi halde böyle bir sözleşme
karşılıksız olup, tenkisi gerekir.
Öte yandan bir kimse mal varlığının tümünü veya ona yakın kısmını
ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile başkasına verirse bu davranış, saklı payı
giterme kastının objektif delili olur.
Olayda miras bırakanın özel bakıma ihtiyacı olmadığı ve mal varlığının
tümünü davalıya verdiği gözetildiği takdirde ölünceye kadar bakıp gözetme
sözleşmesinin saklı payı zedeleme amacına yönelik olduğunun kabulü gerekir.
Buna rağmen kasıt bulunmadığından söz edilerek davanın reddedilmesi
yanlıştır. Yapılacak iş, tenkis hükümleri çerçevesinde araştırma ve inceleme
yapılıp hüküm verilmesinden ibarettir. Bu yön gözetilmeden davanın
reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 14.4.1976
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
Üye Üye
E.Şener M.Aksoy Z.Evirgen E.Başaklar İ.Yanıkömeroğlu
|