 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
74/2017 74/2830
ÖZET : 1- Reddolunan davada, davacının temyiz isteğinin vazgeçme
tarihi, davalının davanın esası bakımından temyiz hakkı bulunmadığı için
kararın kesinleşme tarihidir.
2- Derdestlik nedeniyle dava reddolunmayıp davanın açılmamış
sayılmasına karar verilmelidir.
3- Koca birlik devam ederken eşine ve çocuklarına sağladığı hayat
şartlarını, boşanma davası nedeniyle ayrı yaşama halinde de devam ettirmek
zorundadır.
Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
1- Davacının eşi hakkında evvelce açtığı boşanma davası reddedilmiş
hüküm davacı vekiline l4.l2.l972, davalı vekiline l5.l2.l972 tarihinde tebliğ
edilmiş, davacı vekili l5.l2.l972 tarihli dilekçe ile kararı temyiz
etmeyeceğini bildirmiş, öbür taraf ise hükmü temyiz etmemiştir. Şekli hukuk
yönünden bu karar 31.12.1972 gününde kesinleşmiş sayılır. Ancak dava
reddedilmiş olduğuna göre hükmün esası yönünden temyiz hakkı sadece davacıya
aittir. Davacı vekili ise l5.l2.l972 günlü dilekçe ile kararı temyiz
etmiyeceğini açıklamıştır. Davalı tarafın davanın esası bakımından temyiz
hakkı bulunmadığı cihetle gerçek anlamı ile kesinleşme davacı tarafından
temyizden vazgeçtiği l5.l2.l972 tarihinde vaki olmuş bulunmaktadır. Temyiz
konu iş bu dava ise l8.l2.l972 de açılmıştır.
Usulün l87/4.maddesinin amacı, iki ayrı davanın görülmesi suretiyle
çelişik ve telafisi güç kararların verilmesini önlemektedir. Çağdaş hukukun
sözüne göre (lafzi) yorum terk edilmiş onun yerine öze (amaca) yönelik yorum
almıştır. Doğru ve hakka uygun olan da budur.
Az önce açıklandığı gibi, davacı taraf bakımından hüküm l5.l2.l972
gününde kesinleşmiş olup, davalının sırf yargılama giderine münhasır temyiz
hakkının henüz dolmamış olması halini davayı derdest saymak için gerekçe
olarak kabul etmek usulün l87/4.maddesine aykırı düşer. Öyle ise uyuşmazlığın
esasının incelenmesi lazım gelirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı
gerektirir.
2- Gerçekten derdest dava söz konusu olsa idi yapılacak iş, usulün
l94.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermekten ibaret
iken, davanın reddidilmesi kabul şekli bakımından usul ve kanuna aykırıdır.
3- Koca, birlik devam ederken eşine ve çocuklarına sağladığı hayat
şartlarını boşanma davacı sebebiyle ayrı yaşama halindede devam ettirmek
zorundadır. Davalı tarafın ikrar ettiği yıllık kazanç tutarı üç kişi için
ayda l900 lira nafaka takdirinin azlığını ve yanlışlığını göstermeğe yeter.
Onun için davalının mali durumu derinlemesine incelenip, sonucu uyarınca
uygun tedbir nafakası takdir edilmemiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple taraflar yararına
BOZULMASINA, 7.5.l974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
E.Şener İ.Y.Ömeroğlu E.Başaklar B.Erten Z.Evirgen
|