 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
Esas Karar
70/5509 70/6637
15.12.1970
Özet: 1-Eda Davasının tespit bölümü kesin hüküm teşkil eder.
2-Yüce Atatürk, T.Dil ve T.Tarih Kurumlarına "irad
vasiyetinde" bulunmuşlardır.
Uyuşmazlığın ağırlık merkezini, İş Bankasının muhtelif tarihlerde
yaptığı sermaye artırımları dolasıyle çıkardığı yeni hisse senetlerinin
karlarının kime ait olduğu hususu teşkil etmektedir.
5.9.1938 tarihli vasiyetnamesi ile Yüce Atatürk sahip bulunduğu bütün
para ve hisse senetleri ile Çankaya'daki taşınır ve taşınmazlarını CHP'ne
terk ve vasiyet ettiğini açıkladıktan sonra, para ve hisse senetlerinin
eskisi gibi İş Bankası tarafından nemalandırılmasını, yıllık kardan bazı
gerçek kişilere belli miktarların verilmesini ve geriye kalanın da yarı
yarıya olmak üzere Türk Dil ve Tarih kurumlarına tahsis edilmesini son
arzuları olarak belirtmişlerdir.
1-Bu vasiyetname ile CHP mansup mirasçı, davalı kurumlar irat tahsis
edilen musaleh, İş Bankası da sırf para ve hisse senetlerinin
nemalandırılmasını temin etmek üzere vasiyeti tenfiz memuru olarak nasb ve
tayin edilmişlerdir. Vasiyetname ile mülkiyeti CHP'ne bırakılan para ve
hisse senetlerinin sadece nemalandırılması görevi İş Bankasına verilmiş olup,
dağıtılması konusunda bir görev yüklenmemiştir. O halde banka yani, tenfiz
memuru, senelik karı mansup mirasçıya veya onun vereceği talimata göre
yararına vasiyet yapılanlara vermekle yükümlüdür. Vasiyetname karşısında
tenfiz memuru mansup mirascının vekili durumundadır. Yapacağı işlerde
vekalet görevinin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Kurum ile Banka
arasında her hangi bir hukuki ilişki bulunmadığı ve bankanın şimdiye kadar
yaptığı kar ödemeleri, mansup mirasçının nam ve hesabına vekil sıfatıyle
yapıldığı için kurum bankadan herhangi bir istekte bulunamaz. Öyleyse İş
Bankası hakkındaki davanın red edilmesi Medeni Kanunun 497. maddesi
delayetiyle borçlar kanunun 386 ve sonraki maddelerine uygundur.
2-Davacı Medeni Kanunun 464. maddesi gereğince kendisine ölüme bağlı
tasarrufla irat tahsis edilen kişidir. Kanunda açık hüküm bulunmadığına göre
uyuşmazlık halinde benzer müessese olan intifa hakkı ile ilgili hükümlerden
faydalanılması gerekir. Medeni Kanunun 722. maddesi anlaşmazlığın çözümüne
ışık tutacak niteliktedir. Bu madde ile kanun koyucu intifa hakkı sahibinin
istifade imkanını genişletmek amacını gütmekte, hatta muntafi olan hakkın
dahi avdetini (sona eren intifa hakkının dahi yeniden hukuken geçerlik
kazanmasını) mümkün kılmakta olup, bu koruyucu hükmün irat alacaklısı
hakkında da uygulanması gerekmektedir. Zaten 7.2.1968 günlü 18/2 sayılı
İçtihadı Birleştirme kararının takip ettiği amaçda bu doğrultudadır. Onun
için Bankanın sermaye artırımı suretiyle çıkardığı bedava hisse senetlerinin
kuru mülkiyetlerinin mansup mirasçıya, bu senetler ister bankanın eski hisse
sahiplerine bir atifeti isterse dağıtılmayan karın bir karşılığı olarak
verilmiş olsun her halde neması (karı) da irat vasiyet edilenlere ait
olacaktır. Hakimin ilmi ve kazai içtihatlardan yararlanması Medeni Kanunun 1.
maddesi gereğidir. Bedava hisse senetlerinin nemasının irat tahsis edilen
kişiye ait olduğu yolundaki ilmi görüşler de davacının iddiasına uygun
düşmektedir. Bu itibarla mahkemenin vardığı sonuç isabetlidir.
3-CHP, mansup mirascı olarak terekeye hukuken zilyed olmakla karı,
vasiyetname uyarınca irad vasiyet edilenlere ödemekle yükümlüdür. Alacak
muacceldir. Parti ödemekte temerrüt göstermiştir. Bankanın tevdi mahalli
tayinini istemiş olmasıda onu mütemerrit durumdan kurtaramaz. Faiz, temerrüt
karşılığı maktu bir tazminat olup, Kanuni ceza şartıdır. Onun için
alacaklının zararı olmasa bile faiz talep edebilir. Ancak faizi aşan zarar
meydana gelirse, bu takdirde borçlar kanununun 105. maddesi gereğince
alacaklı zararını ispatla yükümlüdür. Olayda munzam zarar istenmediğine,
sırf faiz istendiğine göre davacı geç ödemeden dolayı zararı olduğunu ispat
zorunda değildir. O halde temyiz edenin bu yöne ilişen itirazı da yersizdir.
4-Kurum irat tahsis edilen kişidir. Taraflar da bu hususta mutabıktır.
O halde Mahkemece vasiyetin intifa vasiyeti olarak kabul edilmesi yanlış
isede, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden duruşmayı gerektirmiyeceği gibi,
hüküm sonucunu da değiştirmez. Bu bakımdan bu yanlışlığı işaret edilmekle
yetinilmiş, durum ayrıca bozma sebebi sayılmamıştır. (Y.2.H.D. 15.12.1970
günlü ve 5509/6637 sayılı kararı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.Şener N.Gürsel B.Erten R.Şüray H.Yazıcı
YÜCE ATATÜRK'ÜN EL YAZISI İLE
Dolmabahçe 5-IX-1938
Pazartesi
Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul
ve gayrı menkul emvalimi C.H. Partisine atideki şartlarla, terk ve vasiyet
ediyorum:
1) Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından
nemalandırılacaktır.
2)Her seneki nemadan, bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça,
yaşadıkları müddetçe Makbule'ye ayda bin, Afet'e sekiz yüz, Sabiha Gökçen'e
altıyüz, Ülkü'ye iki yüz lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki yüzer lira
verileçektir.
3)S.Gökçen'e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.
4)Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde
kalacaktır.
5)İsmet İnönü'nün çoçuklarına yüksek tasillerini ikmal için muhtaç
olacakları yardım yapılacaktır.
6)Her sene nemadan mütebaki mikdar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil
kurumlarına tahsis edilecektir.
|