 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
Esas Karar
69/2395 69/2562
Özet:Vasiyetcinin Türkçe bilmemesi halinde konuştuğu dili bilen
noter'in o dille vasiyetname düzenlemesi mümkündür.
Şahitlerin de o dili bilmeleri zorunlu değildir. Noterin tercümesi ile
vasiyetcinin beyanlarını şahitlerin anlamaları yeterlidir.
Not: 23.1.1970 T. 7125-489 sayılı kararla bu görüşten vazgeçilmiştir.
Adile Erişen tarafından Henri Geron Kızılay Genel Müdürlüğü Balat
Orhayım Musevi Hastahanesi yetimleri koruma ve barındırma cemiyeti ve Raul
Benmair aleyhlerine açılan vasiyetnamenin iptali davasının, Henri Kayyımı
Avukat Erol Keskinelin müdahalesiyle yapılan muhakemesi sonuda; iddia sübuta
erdiğinden İstanbul Beşiktaş noterliği tanzim olunan 20.11.1957 gün ve 16257
sayılı vasiyetnamenin iptaline dair verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı
hükmün temyizen tetkiki taraflar ve tetkikatın duruşmalı olarak yapılmasıda
davacı Adile Erisen ve davalılardan Balat Orhayım hastahanesi yetimleri
koruma cemiyeti ve Henri Geron taraflarından istenilmiş ve dava mürafaaya
tabi mesailden bulunmamış isede niteliği itibariyle taraflardan gerekli
bilgi alınmak üzere resen duruşmaya tabi tutularak duruşma için tayin edilen
günde mümeyyiz davalılar Kızılay genel müdürlüğü vekili Avukat Ekrem Atabey
ve Henri Geron vekili Avukat Naci Uluger ve Balat Orhayım Hastahanesi vekili
Avukat Rasih Yeğengil ve mümeyyiz davacı Adile Erişen vekil Avukat Esat
Öztek geldiler. Tebligata rağmen mümeyyiz davalılar Raul Benmair ve yetimleri
koruma ve barındırma cemiyeti ve mümeyyezünaley Henri Kayyımı Avukat Erol
Keskinel adlarına kimse gelmedi. Gelenlerin konuşmaları bittikten sonra
vaktin yetersizliğinden ötürü işin incelenerek karara bağlanması için başka
güne bırakılması uygun görüldü. Ahiren evrak okunup vasiyetçi Willi Gereiver
tarafından Beşiktaş noterliğince tanzim ettirilmiş bulunan 20.1.1957 gün ve
16257 sayılı vasiyetnamenin Türkçe ve Fransızca nüshalarından birer onanlı
süretlerinin evrakla birleştirilerek dosyanın geri çevrilmesi için mahalline
gönderilmiştir. Bu noksan ikmal edilerek iade edilmekle dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
1-Davacının; mahkemeden talebine uygun olarak verilen böylece lehine
tahsis olunan hükmün gerekçelerini temyize yetkisi yoktur. Bu sebeple davacı
vekilinin hükmün gerekçelerine ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalıların temyizlerine gelince:
Dava, Willi Greivver tarafından Beşiktaş noterliğine tanzim ettirilen
20.11.1957 tarihli vasiyetnamenin şekil şartındaki kanuna aykırılık yönünden
iptali istenmiştir.
Mahkemece karar yerinde ileri sürelen itirazlar birer birer ele
alınarak reddedilmiş ancak vasiyetcinin Türkçe okur yazar olduğunun
vasiyetname muhtevasından ve tasdik şerhinden anlaşılmaması ve vasiyetnamenin
tanzim şekli şekil şartını ihlal eder mahiyette olduğundan bahsile
vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir.
Dosyada mevcut 20.11.1957 tarihli vasiyetnamenin onanlı örneğinden
Willi Grevver tarafından Notere Fransızca takrir edildiği ve noter tarafından
Fransızca olarak kaleme alındığı keza noter Fransızca bildiğinden kendisi
tarafından Türkçeye çevrildiği anlaşılmaktadır. Vasiyetcinin son arzularının
resmi memura naklinde Medeni Kanunun muayyen bir şekil tayin etmemiştir.
Vasiyetcinin arzusunu nakletmesi (takriri) ayrı bir muamele, takrire göre
senedin resmi memur noterce tanzimi ise ayrı bir muameledir. Bu nedenle
Noterin dil bilmesi halinde vasiyetnameyi kendisinin tercüme etmesinde kanuna
aykırı bir yön görülmemiştir. Vasiyetname tanzimi hususunda Medeni Kanun
özel kanundur. Bu itibarla hadisede bu özel kanunun hükümlerinin uygulanması
gerekir. Noter K.nun olayda uygulanması mümkün bulunmamıştır.
Vasiyetnamenin tanzimi ve şahadet edecek kimselerin, vasiyetcinin
takrir muhtevasını buna binaende, takrirde kullandığı lisanı bilmelerine
kanuni mecburiyet yoktur. Medeni Kanunun 481. maddesi hükmünce vasiyetnameye
imza konulduktan sonra vasiyetcinin, vasiyetnameyi okuduğunu ve
vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki
tanığa ana dili ile beyan etmesi, lisan bilen noterin bu beyanı Türkçeye
çevirerek tanıklara intikal ettirmesi, şahitlerin bu şekilde kendilerine
intikal eden beyanı imza etmeleri kafidir. Nitekim vasiyetnamede noter
tarafından vasiyetcinin bu beyanı evvela Türkçe sonrada Fransızca olarak
yazılmış sonrada tanıkların kanuna uygun şerhleri yazılıp imzalattırılmıştır.
Vasiyetcinin beyanının evvela Türkçe sonrada Fransızca yazılmış olması şekil
şartına aykırı bulunmamıştır. Kaldıki vasiyetcinin bu beyanı yapacak kadar
yani vasiyetnamenin son arzularına uygun olarak tanzim edildiğini şahitlere
bildirecek kadar Türkçe de bildiği dosya münderecatından anlaşılmaktadır. Söz
konusu vasiyetnamenin incelenmesinde Medeni Kanunun hükümlerine aykırı bir
husus ihtiva etmediği bir şekil şartı noksanı bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca
noter tarafından yapılan tercümenin aslına aykırılığı da ileri sürülmemiştir.
Bu durumda davanın reddi gerekirken kararda yazılı görüş ve düşüncelerle
davanın kabuliyle vasiyetnamenin iptali yolsuz olduğundan açıklanan
sebeplerle hükmün BOZULMASINA, ve duruşma için takdir olunan 65 lira vekalet
ücretinin ileride haksız çıkacak taraftan alınmasına 13.5.1969 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
N.Gürsel B.Enten A.Esmer H.Atasoy H.Yazıcı
|