 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
Sayı :
Esas Karar
49/11-177 49/93
Y A R G I T A Y İ L A M I
28.11.1949
Özet:HUMK.nun 307. maddesi uyarınca taraflar gösterdikleri şahitlerin
dinlenmesinden diğer tarafın muvafakatı olmadan vazgeçebilir.
Davacı vekili davalının Mustafa ve Hüseyin adlarındaki şahıslara
borçlu bulunduğu (3000) lirayı kendilerinin parası olmadığından bahsile
müvekkilinin vermesini teklif etmesi üzerine müvekkili de bu parayı adları
geçen Mustafa ve Hüseyin'e ödemiş olduğu halde davalı bu parayı vaki talebe
rağmen müvekkiline ödemediğinden bahsile mezkur paranın tahsilini istemiştir.
HÜKÜM:Tafsilatı tutanak ve ilamında yazılı olduğu üzere; Bozma
kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Müddeabih parayı
davalının namına ödemiş olduğu davacının dinlettiği tanıkların şahadeti ve
Ziraat Bankasının cevabi yazısı ile anlaşılmış olmasına mebni fikri geçen
(3000) liranın yargılama giderleri ve takdir olunan 66,5 lira vekalet ücreti
ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hüküm ticaret dairesince
toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçelere göre davalının diğer
temyiz itirazları yerinde değilse de davacının tanık olarak gösterdiği
Salih'in dinlenmesinden sarfınazar etmesine rağmen davalının bu hususta
muvafakat etmemesi dolayısı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307.
maddesinin kesin ve mutlak bulunan hükmüne tevfikan şahidin davet edilerek
dinlenmesi ve ifadesi toplanan diğer delillerle beraber takdir edilerek hüküm
verilmesi gerekli iken bu madde hükmünün yalnız senet ve bu mahiyetteki
delillere münhasır bulunduğundan bahsile tanığın dinlenmesinden sarfınazarla
noksan yargılama ile karar verilmesi yolsuz olduğu beyan ile bozulmuş olmakla
yeniden yapılan yarılama sonunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307.
maddesindeki ibraz tairinin senetten başka deliller kullanılamayacağından ve
mezkur maddenin kanunun ikinci babının bütün delillere ait faslasına yer
olmadığından ve şahit dinlenmesinden vazgeçmeyi meneden bir hüküm de
olmadığından ve saireden bahsile evvelki hükümde ısrar olunmasına karar
verilmiştir.
Temyiz eden ve Duruşma isteyen: Davalı Selim Sadır.
TEMYİZ KARARI
Duruşma icrası için tayin olunan 28.10.1949 tarihine rastlayan
Çarşamba günü muayyen zamanda temyiz eden davalı vekili avukat Aziz Tahsin
Berkent aleyhine temyiz olunan davacı vekili Avukat Mirsat Yamaç gelerek
hazır olup aleyhine temyiz olunan vekilinin bir diyeceği olmadığı sorularak
ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verilip kayıt edildiği incelenerek
anlaşılmakla Hukuk Genel Kurulunca tarafların sifahi izahları dinlendikten
sonra vaktin darlığından ötürü işin incenelerek karara bağlanmasının başka
bir güne bırakılması tensip kılınmıştır.
Bu gün Hukuk Genel Kurulunca dosyada mevcut kağıtlar okunup iş
anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü,
Hukuk Usülü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi kanunun deliller ve
ikamesi hakkındaki 8. faslının senede muteallik dördüncü kısmının da
yerleşmiş bir hüküm olması ve maddenin münhasıran mahkemeye ibraz olunabilen
ve bu mahiyetteki delillere ait hükmü ihtiva etmesi itibariyle mezkur
maddenin tanıklar hakkında tatbik kabiliyeti bulunmadığı cihetle taraflardan
her biri göstermiş olduğu tanıkların dinlenmesinden hasmının muvafakatına
lüzum olmaksızın vazgeçebilir. Davacının bir kısım tanıkları dinlettikten
sonra sonuncu tanık Kamil'in dinlenmesinden vazgeçilmiş ve mahkemece bu
vazgeçme kabul edilmiş ve mevcut deliller takdir edilerek hüküm verilmiş
olmasına göre Kamil'in dilenmesinden vazgeçilmesinin hasmın muvafakatına
bağlı bulunduğuna ve daireye mütedair itirazlarda isabet bulunmadığından
reddine ısrar kararının ONANMASINA ve aşağıdaki müfredatı yazılı 620 kuruş
temyiz ilamı harcının temyiz edenden alınmasına 12.10.1949 tarihinde
oyçukluğuyla karar verildi.
|