 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/77
K: 1987/186
T: 13.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Afyon 1. Sulh Hukuk Mahkemisi)nce davanın kabulüne dair verilen 14.11.1985 gün ve 202-765 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 17.11.1986 gün ve 510-7254 sayılı ilamıyle: (...Davacı (9121) sayılı parselin babasından miras kaldığını, buna rağmen kardeşi Emine adına tapulamaca tapu tesis edildiğini, bu tapunun iptali ile babası Ahmet mirasçıları adına tescilin dava ettiğine böylece tereke adına istemde bulunduğuna göre MK.nun 581. maddesi uyarınca terekeye mümessil tayin ettirilerek davaya devamla sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı olduğu üzere davanın kabulünde isabet görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalyı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı tereke adına istemde bulunmuştur. Bu durumda diğer mirasçıların davaya katılması veya muvafakatlarının sağlanması, bu mümkün olmaz ise MK. nun 581. maddesi uyarınca miras şirketi mümessil tayin ettirilerek davaya devam olunması gerekir. Bu yöne ilişkin bozma ilamı doğrudur.
Ancak; mirasçıların tümü, bir davada karşılıklı da olsa davacı veya davalı tarafta yer almış ise, az yukarıda belirtilen dava şartı yerine getirilmiş sayılır.
Olayda, davacının muhtelif dosyalarla, tüm mirasçılar hakkında ayrı ayrı dava açtığı anlaşılmaktadır. Sözkonusu davalar HUMK.nun değişik 45. maddesi gözönünde bulundurulmak sureti ile birleştirildiği takdirde, Özel Daire bozma ilamında belirtilen dava şartını yerine getirilmiş olacaktır.
Hal böyle olunca, birleştirilmesi suretiyle davaların görülmesi gerekirken aksine düşünceyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.3.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.