 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/68
K: 1987/618
T: 16.09.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "Kıdem tazminatı alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; BAKIRKÖY İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.10.1985 gün ve 639-482 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18.2.1986 gün ve 11980-1773 sayılı ilamı: (... 1 - İstirdat davalarında kamu kurum ve kuruluşları açısından BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı başlangıcı, o kurum ve kuruluşların yetkili kişi veya organlarının verdiğini, istirdada haklı olduğunu öğrendiği tarihtir. O halde olayda davacı belediyenin davalıya ödediği kıdem tazminatının hangi tarihte istirdada hakkı olduğunu öğrendiği tarih araştırılıp tesbit edilerek zamanaşımı başlangıcının buna göre tayini gerekir. Ödeme tarihi esasa alınarak zamanaşımı başlangıcının tesbiti doğru değildir.
2 - BK.nun 63. maddesinde, haksız olarak bir şeyi iktisap eden kimse onun istirdadı zamanında elinden çıkmış olduğu miktar nisbetinde red ve iade ile mükellef değilldir denilmektedir. Kendisine ödeme yapılan kimse bu ödemeden dolayı bir yarar sağlamışsa, bunu elinden çıkmış bir sarfiyat olarak düşünmemek gerekir. Buradaki elden çıkmış olma sözleri yararlanma dışındaki durumları ifade eder. davalı almış olduğu paranın yararlanma dışında elinden çıkmış olduğunu isbat edememiştir. Böyle olunca dava konusu edilen kıdem tazminatı kısmını iade ile mükelleftir. Bu hukuki durum dikkate alınmadan isteğin esastan reddi de doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 16.9.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.