Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/67
K: 1987/604
T: 08.07.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbit ve iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Adana Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.2.1986 ve 1986/39-181 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.6.1986 gün ve 1986/2374-3800 sayılı ilamı: Dava. TTK.nunç 404üncü maddesine dayandırılmaktadır. (Devir yasağı) başlığı taşıyan bu maddeye göre (ayın karşılığı olan hisse senetlerinin., şirketin tescilinden itibaren 2 yıl geçmeden başkalarına devri hükümsüzdür. Bu madde buyurucu nitelikte olup, maddedeki yasak, kesin bir yasaktır. Bunun sonucu olarak böyle bir devir işlemi mutlak butlanla maluldur. Ve işlemin tarafları arasında dahi hüküm ifade etmez; ortaklığın muvafakatı ve pay sahipleri defterine keyfiyetin kaydı dahi sonucu değiştirmez. Bu yoldaki devirler 2 yıllık süre geçtikten sonra da geçerli hale gelmez. hatta bu süreden sonra taraflarca kabul edlmiş olması halinde dahi ilk işlemin geçerliliği söz konusu olmayıp yeni bir işlemin varlığından söz edilebilir. Yasak süresi içindeki devir işlemi aslında ölü doğmuş olup, zamanla veya tarafların ses çıkarmaması ile canlanamaz, sağlık kazanamaz ve geçerlik kazanmasından söz edilemez. Mutlak butlan halinin, bu maddenin uygulanması yönünden varlığı da gerek uygulamada, gerekse öğretide tartışmasız olarak kabul edilmektedir. (Prof. Oğuz İmregün, Anonim Ortaklıklar, sh 281), (Prof. Hayri Domaniç, Anonim Şirketler sh. 952), Prof. Kenan Tunçomağ, Borçlar Hukuku cilt 1, sh. 173). Mutlak butlan hallerinde, hiç yapılmamış ve yok sayılan bu işlemin mahkemeden iptalini istemeye dahi gerek olmayıp bu yolda açılan bir davanın aslında işlemin geçersizliğinin tesbiti davası olarak kabulü zorunlu bulunmaktadır. (Prof. Erdoğan Moroğlu, Anonim Ortaklıklar, sh. 17-97). Mutlak butlan hallerinde iyi niyetin dahi sonucu etkilemiyeceği öğretide baskın görüş olarak yer almaktadır. Bu itibarla davacılardan Fatih Özgür'ün de ayın yoluyla koyduğu sermaye karşılığı verilen paylarından 200 adedini davalılardan Özgür Atermit Sanayi ve Ticaret A.Ş. ne satışı için beyanname imzalanmış olması dahi maddedeki yasak nedeni ile mutlak butlanla malul bulunduğundan bu konuda bu davacının veya bunu bilen diğer davacıların dava açmalarını engelleyecek nitelikte değildir. Zira batıl işlemler sadece şirketle alacaklılar bakımından değil, bizzat işlemin tarafları ve üçüncü şahıslar yönünden de hükümsüz olduğu TTK. 302. ve 416/2 nci maddelerinin karşıt anlamlarından da açıkça ortaya çıkmakta ve iyi niyet, kötü niyet unsurunun batıl işlemin sağlık kazanmasında etkin olamayacağı sonucuna varılmaktadır. (Prof. Hayri Domaniç Anonim Ortaklıklar, sh. 952). Maddi olaya gelince (Emin Özgür Holding A.Ş. 1.8.1974 tarihinde kurulmuş, 27.8.1974 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş; dava dışı ortak Emin Özgür'ün ayın nevinden şirkete koyduğu sermaye karşılığı aldığı paylardan 6992 adedini ve davacılardan M. Fatih Özgür'ün de aynı şekilde edindiği paylardan 200 adedini davalılardan Özgür Atermit San. ve Tic. A.Ş. ne devri için başvurdukları, Emin Özgür'ün pay devrine davalılardan Emin Özgür Holding A.Ş. yönetim kurulunun 28.10.1975 gün ve 14 sayılı ve Özgür Atermit San. ve Tic. A.Ş. nin yönetim kurulunun 10.11.1975 gün ve 40 sayılı kararları ile muvafakat edildiği belirlendiği ve bu suretle şirketin kuruluşundan ve tescilinden itibaren 2 yıllık yasak süresi içinde pay devri teşebbüsünde bulunulduğu Fatih Özgür için bir muvafakat kararı da mevcut olmadığı ve halen de 200 payının zilyedliğinin devredilmediği anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamaların ışığı altında yasak süresi içinde payların devir işleminin mutlak butlanla malul olduğu tartışmasız bulunmaktadır. TTK. 404. üncü maddedeki yasak kamu düzeni ile ilgili olarak konulmuştur.
Mahkeme olayda BK. nun 126. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı uygulanacağı görüşü ile davayı zamanaşımı yönünden reddetmiştir. Ancak TTK. nun 404 üncü maddesindeki kamu düzeni ile ilgili devir yasağına aykırı işlem mutlak butlanla malul olduğu için bu gibi hallerde açılacak davanın bir zamanaşımına bağlı olmadığı ve BK. nun 126 ncı maddesinin de uygulama yeri bulunmadığı ortadadır. Zira ortada hiç yapılmamış, yok sayılan bir işlemin tesbiti istenmektedir. BK.nun 20 nci maddesine göre de bu gibi işlemler mutlak butçlanla malul olup, hiç yok sayılmaktadır. Hatta bu işlemleri yapan ortağın ortaklığının devam ettiği dahi öğretide kabul edilmektedir. Uygulamada da mutlak butlan ile sakat işlemlerin iptalinde, hak düşürücü sürelerinin veya zamanaşımının söz konusu olamayacağı benzeri olaylarda kabul edilmiştir. Örneğin TTK. 381 inci madde hükmünce, genel kurulda alınan kararlar mutlak butlanla mulul nitelikte ise bir örnek olarak şirket ortaklarının oy kullanma haklarının kaldırılmasına dair verilen bir karar mevcut ise genel kurul kararının iptali davasında bu maddedeki 3 aylık hak düşürücü sürenin aranmasına gerek yoktur. Zira kararın oluşması için yasanın öngördüğü öğe ve koşulların hiç birisi yok ise o karar yok sayılır, temelde bozukluk yani mutlak butlanla sakat kabul edilir ve geçersiz batıl kararlar baştan beri hükümsüzdür ve sonradan geçerli duruma getirilemez ve bunların iptali için açılacak bir davada hak düşürücü süre söz konusu olamaz. Y.11.H.D. 6.7.1978 gün ve 3158-3661). Yine bir örnek olarak mutlak butlanla malul bir muvazaalı tapu satış işleminin iptali davasında dava 11 inci senede açıldığı halde zamanaşımı söz konusu olamayacağı vurgulanmıştır. Y.H.G.K. 22.6.1983 T.,81/1-497 E., 83/719 K.) Bu emsal kararlardaki ortak görüşe göre de yasanın öngördüğü ve buyurucu olarak ortaya koyduğu koşullar altında bu koşullar yerine getirilmeden yapılan işlem batıl ve hiç yok sayılacağından, sonradan zamanla geçerlilik kazanamayacağından bunların geçersizliğinin tespiti bir zamanaşımı süresine bağlı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle mahkemenin davayı zamanaşımı yönünden reddetmiş olması isabetsizdir. İşin esasına girilerek yukardaki esaslar dahilinde iddia ve savunmaya göre maddi olgunun değerlendirilmesi, mutlak butlan halinin araştırılması, davacılardan Fatih Özgür'ün devir konusu payları ile ilgili senetlerin zilyedliğinin devredilip edilmediği ve dava dışı Emin Özgür'ün devir konusu payları için her iki şirketin yönetim kurallarınca muvafakat kararı alınmış ise de, işlemlerin ne şekilde sonuçlandığı dahi araştırılması ve BK. nun 20., TTK.nun 404.,416. ve davamındaki maddeleri hep birlikte gözönünde bulundurulmak suretiyle yukarıda açıklanan esaslar dairesinde varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı yönünden davanın reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Özel dairenin Borçlar Kanununun 126. ve Türk Ticaret Kanununun 404. maddeliren dayanan ilke yönünden bozmada benimsediği esaslar isabetlidir. Benimsenen esaslar açıklandıktan sonra incelemeye sevkedilerek karar bozulmuştur. Mahkeme her ne kadar önceki kararda direnildiği belirtmiş ise de; bozma doğrultusunda yeni gerekçelere dayanmış bulunması itibariyle bu yönlerden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya özel daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ilke yönünden özel dairece benimsenen esaslar isabetli bulunduğundan diğer yönlerden yeni gerekçelere dayanan karar hakkında temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 8.7.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini