 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/65
K: 1987/603
T: 08.07.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İSTANBUL Asliye 1. Ticaret mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.5.1985 gün ve 261-1649 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 5.3.1986 gün ve 1985/7004 Esas, 1986/1361 karar sayılı ilamı:
(...Davacı yanlışlıkla sürastarya adı altında davalıya yapılan fazla ücret ödemelerinin geri alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı da, yapılan ödemelerin sürestarya ücreti olup, 1 yıllık zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında navlun sözleşmesinin yapıldığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Bu sözleşme deniz taşımasına ilişkindir. Deniz taşımasında söz konusu olan sürestarya ücretinin tahsili davası 1 yıllık zamanaşımına tabidir (TTK. 1235,1259,1261). Fakat bu ücretin hataen fazla olarak ödenmesi halinde zamanaşımı süresinin ne olacağı ve bu zamanaşımının ne zaman başlayacağı hakkında Türk Ticaret Kanununda özel bir hüküm yoktur. Deniz taşımalarında özel hüküm bulunmayan hallerde, kara taşıması hükümlerinin uygulanacağına ilişkin açıkça yapılan yollamalar dışında kara taşıması hükümleri, deniz taşımalarında uygulanmaz. Bu durumda, TTK.nun 1. maddesi yoklamasıyla deniz taşımasında özel hüküm bulunmayacağı hallerde genel hükümler ve özellikle borçlar Kanununun hükümleri uygulanır.
Öte yandan davacı navlun sözleşmesine dayanarak bir alacak istememiştir. Aksine, davacı borçlu olmadığını öne sürerek, borçlu olmadığı şeyi hataen ödediğini ve bu ödemenin sürestarya ücretine girmediğini belirtmiştir. Davanın dayanağı "haklı bir neden olmaksızın iktisap"tır. Bu iddia BK.nun 61 ve ardından gelen maddeleri hükümleri gözönüne alınarak incelenmeli ve zamanaşımı da söz konusu hükümler çerçevesinde çözüme bağlanmalıdır.
Açıklanan bu maddi olaylar ile hukuki nedenler üzerinde mahkemece durulmak ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu biçimde davanın zamanaşımından reddi yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel dair bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 8.7.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.