Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/639
K: 1987/797
T: 23.10.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "ihtarın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 6. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.12.1987 gün ve 1986/742- 1987/144 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20.4.1987 gün ve 3828-4003 sayılı ilamı: (...Toplu İş Sözleşmesinin ihtiva edeceği ve etmeyeceği hükümler 2822 sayılı TİS Grev ve Lokavt Kanununda düzenlenmiştir. Borçlar Kanununun 19. maddesine göre Kanunun açık buyurucu hükmüne aykırı olmayan sözleşme hükümleri taraflar için uyulması zorunlu bağlayıcı objektif hukuk kurallarıdır. Bunlar arasında yer alan disiplin kurallarına taraflar uymak zorundadırlar. Disiplin kurallarına aykırı davranışlardan hangilerinin ne gibi disiplin cezalarını gerektireceği ve bu cezaların nasıl ve kim tarafından verilip uygulanacağı Toplu İş Sözleşmesiyle düzenlenebilirler. Herhangi bir disiplin cezasına maruz kalan işçi gerek fiil bakımından ve gerekse ceza bakımından verilen cezanın Toplu İş Sözleşmesi düzenlenmesine aykırı olduğu ileri sürerek yargı mercii önünde dava açıp bu cezanın sözleşmeye uygun olmadığının tesbitini ve iptalini isteyebilir.
Öncelikle böyle bir uyuşmazlık hem 5521 sayılı Kanunun 1. maddesine ve hem de 2822 sayılı Kanunun 66. maddesine uygundur. 2822 sayılı Kanunun 6. maddesindeki hükümlere göre hizmet aktinde düzenlenmeyen hususlarda Toplu İş Sözleşmesindeki hükümler uygulanacağı gibi bu sözleşmeler hukuki dayanağını aynı Kanundan aldığına göre uyuşmazlık bu yönü ile de bu kanunun uygulamasından doğan bir uyuşmazlık niteliği taşımaktadır ki, bunun da 66. madde uyarınca İş Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemenin değişik düşünce ile davayı red etmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Davanın konusu toplu iş sözleşmesinde öngörülen disiplin cezasını gerektirir fiilin işlenmediği iddasıyla verilen ihtar cezasının geçersizliği ile iptaline karar verilmesi isteminden ibarettir. Mahkeme disiplin cezaları hizmet aktinin feshini gerektirmedikçe veya sair bir mali etkisi bulunmadıkça mahkemenin işveren yerine geçerek hüküm tesis edemeyeceği, eda davası açılacak yerde tesbit davacı da açılmayacağı gerekçeleriyle davayı reddetmiş; karar Özel Dairece yukarda gösterilen gerekçelerle bozulmuş mahkeme önceki kararda direnmiştir.
Önce şu husus özellikle belirtilmelidir ki, işveren çalışma düzen ve disiplinin sağlanması amacıyla kuralları önceden belirlenmek koşuluyla çalıştırdığı işçisine disiplin cezası uygulayabilir. Toplu İş Sözleşmeleriyle uygulamada genellikle disiplin cezalarının nevi ve hangi hallerde verilebileceği kurallara bağlanmakta ve yetki de bu konuda oluşturulan disiplin kurullarına verilmektedir. Disiplin kurulları da neticeten idari nitelikte bir kuruluştur.
Disiplin cezalarının uygulanmasını gerektirir fiillerin ve bu cezaların işçilerin özlük hakları ile ilgili oldukları, onların gerek halen çalıştıkları işte gelişmelerini, parasal yönden ilerlemelerini, hatta çalışma özgürlüğünün doğal bir sonucu olarak çalışmakta olduğu işi bırakıp başka bir işverenin işinde çalışma olanaklarına doğrudan doğruya etkili nitelik taşıdıkları tartışma konusu yapılmayacak kadar açık bir gerçektir.
Disiplin cezasının işten çıkarma şeklinde belirmiş olduğu takdirde haksız fesih iddiasıyla açılacak eda davacı (ihbar, kıdem tazminatları gibi) sırasında uygulanan disiplin cezası yargısal denetime tabi olacaktır. Disiplin cezası işten çıkarma şeklinde değil de, olayda olduğu gibi ihtar veya daha başka bir şekilde belirmiş olursa durum ne olacaktır? Dava yolunun kapatılması halinde ihtardan itibaren yılların geçmesiyle işçi bu cezasının haksızlığını ispat olanaklarını yitirebilir. Diğer yandan ihtar cezasının adedinin artmasının daha ağır bir cezayı celbedeceği de toplu iş sözleşmesinde öngörülmüş olabilir. İşçinin her yönden özlük haklarını ilgilendiren bu konuda dava hakkının varlığını kabul etme temel haklardan olan hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Diğer taraftan ede davacı açılabilecek durumda tesbit davası açılamayacağı yolundaki içtihadi kuralın da burada uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira verilen geçersizliğine ve iptaline karar verilmesi isteği bizatihi eda niteliği taşımaktadır. Bir an için davanın eda niteliğini taşımadığının kabulü halinde de işçinin disiplin cezasına karşı gerek o cezanın karşı gerek o cezanın öngörülen koşulları itibariyle hakkaniyete aykırı olduğu ve gerekse o koşulların gerçekleşmediği iddialarıyla dava açılabileceğinin kabulü icabeder. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak icabederken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 23.10.1987 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İşçi ile işveren arasındaki hizmet akti ilişkisi bir özel hukuk ilişkisidir.
Anayasanın 51 ve 53. maddeleriyle de işçiler ve işverenlere, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma ve karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzeltmek amacıyla Toplu İş Sözleşmesi yapma hakkı tanınmış ve bunun için de 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu yürürlüğe konulmuştur.
Öte yandan, Toplu İş Sözleşmesinin yanlarına, yasalara aykırı olmamak koşulu ile Toplu İş Sözleşmesine objektif hukuk kuralı koşma yetkisi verilmiştir.
Bu çerçevede olmak üzere yanlar, Toplu İş Sözleşmesine, işyerindeki çalışma disiplinini sağlamak amacıyla disiplin sonuçları ve disiplin cezalarına ilişkin hükümler koyabilirler ve bu konuda çıkan uyuşmazlıkların disiplin kurulları tarafından çözüme bağlanmasını kararlaştırabilirler. Bu tür düzenlemeler İş Hukuku alanına girmiş ve benimsenmiştir. Yeterki getirecekleri hükümler Yasanın açık bir hükmüne aykırı olmasın, Böylecetarafların objektif hukuk kurulları çerçevesinde kendi aralarında oluşturdukları kurullar aracılığıyla karara bağladıkları disiplin suçlarına karşı artık yargıda tesbit ve iptal davası açılamaz. Özel hukuk çerçevesinde verilen bu tür disiplin cezalarına karşı itiraz ve iptal davası açılabileceğine dair İş Kanunlarında bir hükümde yoktur.
İşçi ancak Toplu İş Sözleşmesindeki disiplin cezasının yasaya aykırı olduğunu iddia edebilir, veya eda davası açabilir. Olayda ise, böyle bir iddia ve istek yoktur. Davacı sadece kendisine isnat olunan fiil ve hareketin ihtar cezasını gerektirmediğinin tesbit ve disiplin kurulu kararının iptalini istemiştir. İdare hukukuna ilişkin prensiplerin benzetme yolu ile özel hukuk alanında uygulanmasının hukuki bir dayanağı da olamaz. Kaldı ki ihtar cezasının hukuki sonuç doğuran bir yanı da yoktur. Bunu hukuki sonuca bağlayan bir Toplu İş Sözleşmesi hükmü, yasaya aykırı olacağından değer taşımaz. (İş Kanununun 17/II. maddesinin g fıkrasındaki durumunda konu ile ilgisi yoktur.) Bu nedenlerle direnme kararının onanması oyundayım. 23.10.1987
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini