 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/587
K: 1988/41
T: 20.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki "terk nedeniyle boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.10.1986 gün ve 378 - 588 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.3.1987 gün ve 1566 - 2428 sayılı ilamiyle (...İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için davetin samimi bir arzunun ürünü olması gerekir. Dosyadaki delilerden, davet süresi içinde davetin samimi bir arzunun ürünü olması gerekir. Dosyadaki delillerden, daet süresi içinde tarafların huzuru ile yapılan tesbit sırasında, davacı kocanın (Amacının boşanmak olduğunu, karısı ile birleşmek istemediğini) söylediği gerçekleşmiştir. O halde, davanın red edilmesi gerekirken olaya uymayan düşüncelerle boşanmaya hükmedilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davalı vekili Av. (S.A.)
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosayadik kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İhtarın hukuk sonuç doğrabilmesi için, ihtar isteğinden önceki iki ay içinde, eve davet olunan eşin haklı bir sebep olmaksızın birlik dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerekir. Başka bir anlatımla, terk tarihinden itibaren iki aylık süre geçmeden ihtar isteğini bulunulamaz.
Öte yandan ihtar kararının davalıya tebliğinden sonra bir aylık süre geçmedikçe de boşanma davası açılamaz (M.K. 132/1)
Bir aylık sürenin başlangıcı ise, ihtar kararının davalıya tebliği tarihinden başlar. Ancak, ihtar kararında davet edilen eş için nakil masraflarını karşılayacak yol parası öngörülmüş ve bu pararın da davacı tarafından ihtar kararının tebliği tarihinden sonra alındığı gerçekleşmiş ise bir aylık sürenin başlangıç tarihi paranın alındığı veya davalı tarafından paranın alınmasından imtina edildiği tarihtir.
Kanunda belirtilen bu süreler dava şartı olup kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafından re'sen dikkate alınması ve araştırılması gerekir.
Dosyadaki delillerden, davalının hangi tarihten beri birlik dışında yaşadığı, böylece ihtar istek tarihinde, M.K. 132'de belirtilen iki aylık sürenin dolmuş olup olmadığ kesinlikle anlaşılmamaktadır.
Öte yandan adres değişikliği sebebsi ile iade edilen yol parasının davalıya hangi tarihte ödendiği tesbit edilmemiştir.
Öyle ise tanık ifadelerine tekrar başvurulup davalının birlik dışında yaşama süresinin saptanması, PTT idaresinden sorularak paranın ödeme tüarihinin tesbiti ve sonucuna göre kara verilmesi gerekmektedir. Bu yönlerin gözetilmemiş olması usul ve Kanuna aykırı olup direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : HUMK.'nun 429. maddesi uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulüne, direnme kararının yukarıda yazılı sebepler ile BOZULMASINA,(...) 20.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.