Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1987/3.188
K:1987/657
T:23.09.1987
  • GÖREVDEN ALMA [AZİL]
  • AVUKATLIK ÜCRETİ
* ÖZET : Avukatın görevden alınması durumunda, ücretin tamamı ödenir. Avukat, kusur veya görevini savsamaktan [ihmalden] dolayı görevden alınmışsa, ücretin ödenmesi gerekmez.
Haklı nedene dayanan görevden alma tazı!), aynı vekaletname ile izlenen diğer davalarda da hukuki sonuç doğurur.
Görevden alma [azil] tarihine kadar azlolunan avukatın sarfettiği çalışması gözönüne alınarak, adalete uygun bir avukatlık ücretinin tamiri gerekir.
(1136 s. Av. K. m. 174)
Taraflar arasındaki alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 24.12.1984 gün ve 1980/ 309- 1984/657 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 17.3.1986 gün ve 1825-2699 sayılı ilamıyla; (... Davacının, Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1977/68 esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 8.5.1978 tarihli dilekçesinin, icapsız ve müvekkili davalının menfaatine zarar verebilecek sonuçların doğmasına neden olabilecek bulunması nedeniyle güven sarsıcı bir davranış olarak nitelendirilip azim haklı bir nedene dayandığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ve bu yöne ilişkin itirazlar varit görülmemiş ise de, davacının azline neden olan dilekçenin mahkemece değerlendirilmediği ve davalının aleyhine bir sonuç doğurmadığı gözönünde bulundurularak davacının azil tarihine kadar takip ettiği diğer dava ve işlerin herbirinde sebkeden emeği dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir ücretin saptanması yasaya uygun olacaktır. Çünkü Avukatlık Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrasında haksız azledilen avukatın ücretinin tamamına hak kazanacağı belirtilmiş ise de, haklı olarak azledildiği halde kötü niyetli olmayan ve azle neden olan davranışı iş sahibine hiç bir zarar vermeyen avukat konusunda yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Böyle bir durumda hiçbir zarara uğramayan müvekkil, avukatının azil anına kadar sarfettiği mesaisinden ve bilgisinden karşılıksız olarak yararlanmış olacaktır. Ortada müvekkili zarara sokmaya matuf bir kötüniyetli davranış da bulunmadığına göre, müvekkilin yararlanmış olduğu avukatın mesaisine karşılık edilir bir karşılık ödemesi gerektiği kabul edilmelidir.
Bu karşılığın ne miktarda olacağı ilgili dosyaların incelenerek her, birinde sözü edilen mesai ve yapılan işlemin önemi İle işin hangi aşamada bırakıldığı dikkate alınarak hesaplanmalıdır.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Usulün 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/son maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Avukatlık Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrası hükmünce Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez . Olayda davacı avukatın haklı nedenlerle azledilmiş bulunduğu yerel mahkemece ve Özel Dairece kabul edilmiş bulunmaktadır. Davacı avukat davalının aynı vekaletname ile muhtelif davalarını takip etmektedir. Bu davalardan azle yol açan dava Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1977/68 esas sayısında kayıtlı olup az önce metni aynen alınan yasa hükmü gereğince davacı 1977/68 esas sayılı dosyada avukatlık ücretine müstehak değildir. Diğer davalara gelince: 1977/68 esas sayılı dosyada azim haklı nedene dayandığı benimsendiğine göre, aynı vekaletname ile takip olunan diğer davalarda da azil hukuki sonuç doğurur, başka bir anlatımla azli o davalardaki vekalet ilişkisine de sirayet eder. Bu davalar yani 1977/68 esas sayılı dava dışındakiler İçin ücrete gelince: ilke olarak haklı azil halinde avukatlık ücreti istenilemez ise de, 1977/68 sayılı dosyada davacı avukatın azle yol açan davranışının davalı müvekkili aleyhine herhangi bir sonuç doğurmadığı, sözü edilen davanın müvekkil lehine sonuçlandığı bir gerçektir. Hal böyle olunca diğer davalar için sonuçlanmamış olsa dahi azil tarihine kadar davacı avukatın sarfettiği mesai dikkate alınarak adalete uygun bir avukatlık ücreti takdiri bu olayın özelliği itibariyle hakkaniyete uygun düşecektir. O halde mahkemece azle yol açan, esas 1977/68 sayılı dava için davacının ücrete müstehak olmadığı dikkate alınarak diğerleri için verilecek avukatlık ücretinin miktarı, ilgili dosyalar incelenerek herbirinden azil tarihine kadar olan mesai ile yapılan işin önemi ve işin bulunduğu aşama gözönünde bulundurularak hakkaniyete uygun olarak hesaplanmalı ve sonucu uyarınca bir karar verilmelidir.
Sonuç : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.9.1987 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Vekil, genel vekaletname ile birden çok iş (dava) takip etmeyi üzerine almış, bu işlerden bazılarında müvekkilinin güvenini sarsacak derecede davranışlarda bulunduğu için haklı nedenle azledilmiş olması halinde, sonuçlandırılmamış öteki işlerin her birinden sarfettiği emeğe karşılık bir ücrete müstehak olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile dairemiz arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Yerel mahkeme, sonuçlandırılmış işlerden vekilin ücret isteyebileceğini, fakat sonuçlandırılmamış işlerden vekilin herhangi bir ücrete müstehak olamayacağı şeklinde hüküm tesis etmiştir. Yüksek 3. Hukuk Dairesi ise, azil tarihine kadar vekilin takip ettiği diğer dava ve işlerin her birinde sebkeden emeği dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir ücretin saptanması yasaya uygun olacaktır, şeklinde görüş belirterek kararı bozmuştur.
Bilirkişi raporunda, dosya numaraları belirtilerek, davacı avukatın davalı şirketten talimat ve muvafakat almaksızın bazı davalar açtığı, oysa avukatın bu davaları açmaması gerektiği, nitekim azilden hemen sonra davalı ortaklık bu tür davaları takip etmediği, 1977/68 sayılı dosyada davanın değeri 700.000 TL. iken, ortada değer konusunda uyuşmazlık çıkaran bulunmadığı gibi, mahkemenin de bir karar almadan davacı avukat değeri 700.000 TL.'den 12.000.000'a yükseltmek istemiş, bunun için mahkemeye dilekçe vermiş, oysa değer yükseltilmesine bir zorunluk olmadığı, şirket için bir yararı bulunmadığı, aksine peşin ve bakiye harç, teminat ve kaybedildiğinde çok fazla bir vekalet ücreti ödeme gibi zararları olacağı, esasen şirket mali sıkıntı içinde olup, o tarih için hemen gelecek 84.750 liralık peşin harç artışı şirketi daha da sıkıntıya sokacağı, bu yüzden şirket için zarar sözkonusu olacağı; bedelin yükseltilmesi ve davanın kazanılması halinde mahkemece takdir edilecek vekalet ücreti Avukatlık Yasasına göre şirketin olmayıp avukata ait olacağı için, kazanma durumunda şirketin zararı bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Şu hususu da ilave etmekte fayda vardır. Haklı azilden sonra iş sahibi yeni bir vekil aracılığı ile davalarını yürüteceği için ona da tam ücret ödemesi gerekecektir ki, bir iş için, iş sahibi, çift ücret ödeme zorunluğunda kalacak demektir. Bu olayda, haklı azil sonucunda iş sahibinin davacı avukatın mesaisinden faydalanması bir tarafa, asıl zararı olmuştur.
Vekilin azli haklı ise, vekile vekalet ücreti ödenmesi gerekmez. Vekil birden çok iş takip etmeyi üzerine almış ise, haklı nedene dayanan azilden önce sonuçlandırmış olduğu işlerin ücretini isteme hakkına sahiptir, ancak, sonuçlandırılmamış işlerden ücret istemeye hakkı yoktur.
Bu konu Avukatlık Kanununun 174. maddesinde yazılı olduğu gibi, öğreti ve uygulamada da vuzuha kavuşturulmuştur. Emsal kararlar: HGK.nun 28.2.1968 tarih ve 4/1015-119 ve Y. 4. HD. nin 26.11.1979 tarih, E.1979/9597, K. 13130. Yerel mahkeme kararı Avukatlık Kanununun 174. maddesine uygundur, hükmün ONANMASI gerekir. Bu nedenle çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
Üye Yusuf YIL BAŞ
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini