Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/3-134
K: 1987/233
T: 25.3.1987
  • ELATMANIN ÖNLENMESİ
  • KUYU SULARININ BİRBİRİNE KARIŞMASI
743/m.618
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ÜRGÜP Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.12.1984 gün ve 1982/212 - 1984/254 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
( ...Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1962/97 - 1963/255 sayılı ve D Havuzunun bulunduğu taşınmazın maliki Hatice aleyhine açılan davada davalı Hatice tarafından yapılan D.Havuzunun davacıların birlikte kullandığı B Kuyusu suyunu çekmesine izelasyon duvarı çekilerek mani olunabileceği mütalaası üzerine davalılar tarafından D havuzunda yapılacak duvarla suyun D havuzuna akmasının önlenebileceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karardan sonra davalı İlhami'nin D.havuzunun bulunduğu taşınmazı Hatice T..'den satın alıp ameliyelerde bulunduğu ve B kuyusu suyunu D kuyusuna çektiği, tarafların yapılacak tesisler konusunda anlaştığı, Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1965/26-9 sayılı ihtiyati tedbir dosyasından anlaşılmaktadır. Tarafların sulhü ve sulh üzerinde verilen kararın infazına vaki şikayet üzerine Ürgüp İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 1965/42 - 1966/9 sayılı ve 9.5.1966 tarihli kararı ile davalı İlhami'nin Sulhe ve Sulh üzerine konulan ihtiyati tedbir kararına rağmen kuyunun kotunu duvar kotundan aşağı indirerek B. kuyusu suyunun D. kuyusuna dolmasını sağladığı da öğrenilmektedir.
Anılan İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin tesis edilen karara göre yapılan tesislerin yeni şekline rağmen bu tesisler ile B kuyusunun D kuyusuna akmasının önlenemediği Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1966/116 - 1967/102 sayılı davada dinlenen bilirkişi Tuncay Soysal'ın raporunda açıklanmıştır.
Verilen raporda bilirkişi tesislerin suyun D kuyusuna akmasına engel olamıyacağını mütalaa etmiş B kuyusunun suyunun eski hale getirilebilmesi için D kuyusunun özel bir biçimde teknik kurallara uyularak doldurulması gerektiğini ifade etmiştir.
Taraflar arasında cereyan eden önceki dava ve ihtiyati tedbir ile MN hattı drenajı ve izelasyon sureti ile D kuyusunun B kuyusu suyunu çekmesine engel olunmadığının sabit olmasına bu durumu 1967/116 - 1967/102 sayılı davada dinlenen bilirkişi Tuncay S...'ın raporu ile doğrulamış olmasına rağmen raporlar arasındaki mübayenet üzerinde durulmadan 2.11.1984 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm verilmesi doğru değildir.
Kaldı ki D kuyusunun ilk kez Hatice T... tarafından açılması ile sızmanın ve suyun çekilmesinin başladığı da sabit olup halen davalı İlhami'nin bu kuyudan yararlandığı ve bu suretle davacının da kullandığı B kuyusu suyunun azalmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla önceki raporlar ve raporlara göre yapılan infaz işlemleri de gözönüne alınıp yeniden ehil bir bilirkişi marifeti ile inceleme ve araştırma yapılıp davacı ile davalının suya olan ihtiyaçları, miktar ve uyuşmazlığın meydana çıkmasından önce suyun kullanma biçimleri gözönünde tutularak sonradan açılan D kuyusunun da kapatılması konusu üzerinde durularak tarafların su kullanma biçimlerini saptayan hakkaniyete uygun bir hüküm kullanılmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksının yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nun incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosya daki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosya daki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektiricii nedenlere, daha önce sudan hepsi yararlandığına aynı durumu sağlayacak biçimde hakkaniyete uygun bir çözüme gidilmesi icabettiğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.3.1987 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini