 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/380
K: 1987/872
T: 25.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tasarrufun iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.3.1986 gün ve 1984/338 - 1986/185 sayılı kararın incelenmesi davacı temsilcileri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.2.1986 gün ve 4154-4220 sayılı ilamı: (..Dava, davacı müflis kollektif şirketi ortağı ve aynı zamanda müflis Mehmet Akaydın tarafından taşınmazın yapılan satışının iptaline ilişkindir. Her ne kadar İ.İ.K.nun 279. maddesinde iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde yapılan tasarrufların batıl olduğu belirtilmişse de, aynı Kanunun 280/ilk maddesi hükmüne göre tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş bir kişinin iyiniyetli bir şahıstan veya basiretli bir tacirden beklenilmeyeceği tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü şahsın da bu durumu ve işlemin niteliğini bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde de yapılan tasarruf batıl sayılmıştır. Sözü edilen maddenin yollamada bulunduğu aynı Kanunun 278. maddesinin 2. bendinde akdin yapıldığı sırada alacaklının verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği satışların bağışlama sayılacağı öngörülmüştür.
Tüm bu olgular yeterince değerlendirilmedikçe alıcının iyi veya kötü niyetli olduğu hususunda bir sonuca varmak mümkün değildir.
Bu durum karşısıda mahkemece yapılacak iş, müflis şirket ortağı Mehmet Akaydın ile ilk alıcı Alev Kesici arasındaki akit ile, Alev Kesici'nin diğer davalıya yaptığı satış ile ilgili akit tablosunun dayanakları incelenmek, bu satış tarihleri ile davacı şirket ve ortağı müflis Mehmet Akaydın hakkında yapılan takip tarihleri karşılaştırılmak, satış bedellerinin günün rayiçleri karşısındaki değerleriyle karşılaştırılmak, elde edilecek sonuçlar ile mevcut deliller birarada incelenerek sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.
Mahkemenin bu yönleri gözden kaçırarak yazılı olduğu şekilde ve eksik incelemeyle hüküm kurması doğru bulunmamıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, müflis kollektif şirket ortağı ve aynı zamanda müflis Halil Akaydın tarafından 282 parsel sayılı taşınmazın yapılan satışının iptali isteğine ilişkindir.
Davacı iflas idaresi temsilcileri 3.7.1984 günlü dava dilekçeleri ile, iflas etmiş bir kişinin yapmış olduğu hileli işlemler ve ivazsız tasarrufların iptale tabi olduğunu, davalının da taşınmazı değerinden düşük bedelle satın aldığını vurgulayarak işlemin iptalini istemişlerdir.
İ.İ.K. borçlunun, iflastan önce yaptığı iptale tabi tasarruflarını üç grup altında düzenlemiştir (md. 278-279-280). Bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar tahdidi olarak sayılmış değildir. Kanun iptale tabi bazı tasarruflar tahdidi olarak sayılmış değildir. Kanun iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayini hakimin takdirine bırakmıştır (md. 281).
Dava dilekçesinde İİK.nun 278-279-280. maddelerinden hangisine istinaden iptal istendiğinin belirtilmesi de zorunlu değildir. Hatta bu maddelerden biri gösterilmiş olsa bile mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine dayanarak iptal kararı verebilir.
Temyize konu olayda, yerel mahkemenin verdiği icra kararı, özel dairece yukarıya metni aynen alınan ilamla bozulmuştur. Bozma ilamındaki davalı Halilyerine Mehmet yazılması ve 280. maddenin yollamada bulunduğu maddenin 178/2 yerine 278/2 yazılmasının maddi hata sonucu olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Özel daire bozma ilamının, yukarıda zikredilen 281/1. maddedeki hakimin serbest tahkik ve takdir yetkisi nazara alınarak eksik inceleme nedeniyle yapılmış olduğu ortaya çıkmaktadır. Özel daire bozma ilamında da belirtildiği gibi bu durumda yapılacak iş, müflis şirket ortağı Halil Akaydın ile Alev Kesici arasındaki akit ile, Alev Kesici'nin diğer davalı Halil Tekin'e yaptığı satışla ilgili akit tablosunun dayanakları incelenmek, bu satış tarihleri ile müflis Halil Akaydın hakkında yapılan takip tarihleri karşılaştırılmak, satış bedelleriyle günün rayicini nazara almak elde edilecek sonuçlar ile mevcut deliller birarada incelenerek sonucuna uygun bir karar vermekten ibarettir.
Eksik incelemeyle hüküm kurulması ve kararda direnilmesi doğru bulunmamaktadır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen ve özel daire bozma kararında belirtilen nedenlerden dolayı 25.11.1987 gününde (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.