 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/348
K: 1987/630
T: 16.09.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ALTINDAĞ Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 25.3.1986 gün ve 556-245 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 11.12.1986 gün ve 10536-10892 sayılı ilamı: (... Mülkiyet hakkını belirleyen tapu kayıtlarının niteliği ve nasıl hukuksal sonuç doğuracağı Medeni Kanun'da ve Tapu Kanunu 'da açıkça gösterilmiştir. Söz konusu kanun hükümleri karşısında bir yaşama tasarrufu dahi olsa bu nitelikte bulunmayan ve ileriye dönük bir vaadi ihtiva eden "tapu tahsis belgesi" tapu kayıtları ile eş değerde ayni bir hak taşımaz ve hukuksal sonuç doğurmaz. Bu durumda davacının tapu tahsis belgesinin konu edildiği böyle bir davada hüküm elde etmesinin kendisine hiçbir yarar sağlamıyacağı açıktır. Öyle ise hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerekirken davanın kabul edilmesi Usul ve Kanun'a aykırıdır. Diğer taraftan davacının isteği mülkiyet hakkının doğrudan özüne değil de kullanılış biçimine yönelik bulunuyorsa yani davacı bu belgenin eksik ya da yanlış düzenlendiğini ileri sürüyorsa bu takdirde de idari bir tasarrufa dayalı belgeye karşı açılan davanın idari yargının görev alanı içine gireceğinin düşünülmemesi ayrıca bozmayı gerektirmektedir.
Ne var ki, temyiz incelemesi sırasında bu yön gözden kaçmış, karar düzeltme isteği yerinde görülmüş olmakla onama kararının kaldırılması uygun bulunmuştur...) gerekçesile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Her ne kadar tapu tahsis belgesi tapu kaydı niteliğinde değilse de, ileride verilecek olan tapu kaydının dayanağını oluşturabilir. Olayda, davacı bu belgenin konusu taşınmazın yarı hissesinin kendisine ait olduğunun tesbitini istemektedir. Böyle bir tesbitte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemenin, davacının tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunduğuna ilişkin direnmesi uygun bulunduğundan esasın incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Dosyanın 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 16.9.1987 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.