 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/339
K: 1987/880
T: 25.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çatalca Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 3.7.1984 gün ve 1982/266 E., 1984/261 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 18.2.1985 gün ve 1279 - 1771 sayılı ilamı : (... Dava konusu Çatalca ilçe merkezindeki bahçeli kagir bina ve müştemilatı niteliğinden olan taşınmazın mülkiyetini ilk el Savaş Kansuya nakleden temliki tasarrufun yapıldığı tarihte temlik eden Rukiye Oskay'ın hukuki ehli yeti bulunmadığı birbirlerini doğrulayan Bakırköy Ruh ve Sinir HastalıklarıHastahanesi sağlık kurulunun 25.8.1981 tarihli raporu ve haseki bunun yanı sıra taşınmaz kendisine 20 gün sonra devredilen Mete Demir'in de Savaş Kansu'nun yakın arkadaşı olduğu onunla iş ve el birliği içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Olayda özellik gösteren ve sağlıklı olarak değerlendirilmesi gereken husus : Son el durumundaki davalıların iktisaplarında iyi niyetli olup olmadıklarının diğer bir deyişle MK.nun koruyuculuğu altında bulunup bulunmadıkların belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten MK.nun 931. maddesi hükmü uyarınca tapu siciline dayanarak bir taşınmaz üzerinde iyi niyetle hak elde eden kişinin iktisabı geçerli sayılır. Ne varki MK.nun tapu siciline üstünlük tanıyan sicile dayanıp iktisapta bulunan kişiyi koruyan ve yasal bir karine niteliği taşıyan 931. maddesi hükmünün çok dikkatli uygulanması ancak açıkca ve kesinlikle saptanan durumlarda nazara alınması gereklidir. Kendisinden kuşku duyulan nedenlerin var olduğu olaylarda kişi yada kişilerin bu madde hükmünden yararlanmaları olanağı yoktur. Yaşamın gerçeklerine ters düşen olayların uygun düşmeyen bu sonuçların önlenilmesi için hakimin çok uyanık ve titizolması olaya gerçekçi açıdan bakması sorunludur. MK.nun 931. maddesinden kendisinden asla şüphe edilmesi olanağı bulunayan kişiler yararlanabilir.
Somut olaya konu taşınmaz ilçe merkezinde olup bahçeli kagir ev niteliğindedir.
Taşınmazın ilk maliki bulunan Rukiye Oskay anılan ilçe merkezinde oturduğu gibi davalılarda ilçede kasaplık yapan kişilerdir. Davalılar Rukiye Oskay'ı tanıyan ve yaptığı temlikin geçersizliğini bilen yada bilmesi gereken kişi durumundadır. Bu olgu davacı tanığı tarafından da ifade edilmiştir. Davalıların ikinci el Mete Demir'den iktisapta bulunmalarına karşın ilk el Savaş Kansu ile pazarlığa girmeleri de iyi niyetli iktisap yönünden kuşku uyandıran bir davranış biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme yapılarak davalıların MK.nun 931. maddesinin koruyuculuğu altında olduklarından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 25.11.1987 gününde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.