 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/328
K: 1987/763
T: 23.10.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 27.12.1985 gün ve 1982/30 E. - 1985/931 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1986 gün ve 1986/4977 - 5338 sayılı ilamı:
(... Davacının dayandığı Ocak 1982 tarih 19 nolu tapunun ilk tesisi T. Sani 1297 tarih 2 nolu kayıttır. Bu kayıt 70 dönüm karşılığı 68900 m2 miktarındadır. Sınırları Oluk, Gümüşoluk Tekne, Taş ve Hali ile çevrilidir. K. Evvel 1329 tarih 27 nolu tapuda sınırları yönlendirilmiş Doğusu Gümüşoluk, Batısı Oluk, Kuzeyi Teknetaşı, Güneyi, Cebel olmuştur. Şubat 1971 tarih 15 nolu tapu malikleri 20 - 320 payını davalı Ocak 1978 tarih 17 nolu tapu ile satın almak suretiyle iktisap etmiştir. Davacı tarafından açılan şuf'a davası sonunda kesinleşen 19.12.1980 tarih 285 - 768 sayılı ilamla davalının Nadire Savrum ile Azize Erdem'den satın aldığı 20/320 pay davalı adına tescil edilerek sicilde Ocak 1982 tarih 19 nolu kayıt oluşmuştur. Dayanılan tapu sınırları itibariyle genişletilmeye elverişli ve değişebilir niteliktedir. O halde, tapu miktarı ile geçerlidir. Sabit sınırlarla bağlantı kesilmeyerek 68/900 m2 yerin tesbit edilmesi ve tesbit edilen bu yerde davalı davacının kullanma hakkını engellediği anlaşıldığı takdirde davalının Şubat 1971 tarih 15 nolu tapuda 12/320 payı olduğu gözönünde bulundurularak davacının payı oranında elatmanın önlenmesi karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı olduğu üzere eksik incelemeye dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinde isabet yoktur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresindei temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Dava, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi davasıdır.
Davacının tapu ile malik ve hissedar bulunduğu taşınmazdan davalı hisse almak suretiyle iktisapta bulunmuşken, davacı tarafından açılan şuf'a davası sonunda kesinleşen ilamla davalının satın aldığı 20/320 pay davacı sonunda kesinleşen ilamla davalının hissedarlığı kalmamıştır. Tapuda hissedar gözüken İbrahim'in Hasan oğlu İbrahim olduğu davalının ise Mehmet oğlu gözüken İbrahim İspenoğlu olup, tapuda herhangi bir hissesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Özel Dairenin adı geçenin hissedar olduğu yolundaki açıklaması maddi hataya dayanmaktadır. Ne varki halen elinde niza konusu yerleri bulundurduğu zilyetliğini devam ettirdiği de bir gerçektir.
Dayanılan tapu sınırları itibariyle genişletilmeye elverişli ve değişebilir niteliktedir. Davalı elinde bulundurduğu kısmın tapu kapsamında kalmadığını, hazineye ait kayalık taşlı yerlerden olduğunu imar ihya ederek ekilebilir hale getirdiğini tapu kaydı miktarindaki kısmın davacı elinde bulunduğunu şuf'a konusu yerin teslim ettiğini savunmuştur. Tapu kaydı sabit hudutlu olmadığından miktarı ile geçerlidir. Sabit sınırlarla bağlantı kesilmeyerek kayıt miktarı 68900 m2 yerin tesbit edilmesi, tesbit edilen bu yerde, davacının kullanma hakkını engellediği takdirde, davalının kabulüne karar verilmesinde isabet yoktur. Bu nedenlerle az önce açıklanan maddi hata dışında mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.