 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/310
K: 1987/871
T: 25.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 21.5.1986 gün ve 538 - 404 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 20.1.1987 gün ve 11479 - 185 sayılı ilamı : (... Dava boşanmaya ilişkin olup davalı iddianın yerinde olmadığını savunmuştur. Toplanan delillere göre kadının kocasına : (Pezevenk ve başka ağır sözlerle sövüp haysiyetini kırdığı gerçekleşmiştir. Bu haksız tutum ve davranış karşısında davacı koca için boşanma davası açmak hakkı doğmuştur. Kocanın söylentiye dayanan sadakatsiz hali mahkemece ağır kusur sayılarak dava reddolunmuştur. Oysa koca sadakatsiz davranış içinde olsa bile bu kadının kocasına devamlı şekilde hakaret etmesine hak vermez. Davanın bu sebeple reddi neticesi bakımından kadına bundan sonra kocasına sövme imkanı verirki böyle bir düşünüş tarzı bizzat (ihkakı hakka) imkan vermek sonucunu doğurur. Koca sadakatsizlik şüphesi içine girmiş diye kadının ona (pezevenk) ve başka ağır deyimler demesine hak vermek izahı güç bir hukuki düşünüş biçmi olup bu kanun eliyle karısını kendisine karşı zulüm aleti haline getirmeye ve kadına bundan sonra (sövme hakkı) vermeye yol açar. Kocanın sadakatsizliği dolayısıyle boşanma davası açmak hakkını kullanmamakla kadın hakaret etmek hakkı elde edecekse koca için o yuva kanunun korumaya değer gördüğü bir yuva olmaktan çıkar. Bu itibarla boşanma kararı verilmesi gerekirken davanın reddedilmiş olması yanlış olup, hüküm bu sebeple bozulması gerekirken davanın reddedilmiş olması yanlış olup, hüküm bu sebeple bozulması uygun düşmüştür...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Medeni Kanun'un 150/4. maddesi hükmüne hakim delilleri serbestçe takdir eder. Hakimin bu serbest takdir hakkı kuşkusuz sınırsız olmayıp objektif esaslara dayanması gerekir. Hakimin takdirinda serbest oluşu Yargıtay'ın bu konudaki denetimini önlemez. Objektif esaslarla bağdaşmaz maddi vakıalarla çelişir biçimde takdirde fahiş hataya düşülmesi halinde Yargıtay'ın müdahale edeceği doğaldır. Diğer tarafından Esas No : 1978/5, Karar No: 1978/6 sayı ve 3.7.1978 günlü içtihadı birleştirmeye gerek bulunmadığına ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gerekçesinde açıklandığı üzere evlilik birliğine sadakatsizlik eden kocanın bu nedenle kendisine karşı onur kırıcı davranışta bulunan karısına karşı daha fazla kusurlu sayılıp sayılamıyacağı, başka bir anlatımla kocanın aile birliğine sadakatsiz sayılan davranışınımı yoksa karının onur kırıcı tepkisinin mi daha ziyade kusur sayılacağı konusunda takdir hakkını kullanan hakim olayların kendi yapı ve oluşlarını dikkate alacak ve gene her olayı kendi koşulları içerisinde değerlendirecektir. Bu konuda önceden somut bir kural ve ölçü konulmasının da hakimin takdir hakkını önleyici ve bağlayıcı sonuç doğuracağı da doğaldır. Olayda mahalli mahkeme takdir hakkını MK.nun 150/4. maddesi uyarınca kullanmış ve bunda da bir isabetsizlik bulunmamıştır. O halde usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 25.12.1987 gününde ONANMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.