 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/31
K: 1987/670
T: 23.09.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 14.3.1985 gün ve 1984/211-1985/140 sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 10.10.1985 gün ve 1985/5872-8014 sayılı ilamı: (... Davacı, ipotek karşılığı gayrimenkul malikine 2.400.000 lirayı bir yıl süreli ve faizsiz olarak verdiğini iddia etmektedir. Davacının hiç tanımadığı ve bir yakınlığı bulunmayan kişilere bu kadar parayı bir yıl süre ile faizsiz olarak vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Nitekim davalılar da gerçekten verilen paranın bu kadar olmadığını, bir bölümünün kontragaranti olduğu savunmuştur.
Bu durum karşısında dava edilenin içinde ne kadar faiz bulunduğu akit tarihindeki şartlara göre araştırılmak ve tarafların sıfatına göre Yasa uyarınca vermeleri mümkün olmayan faiz tutarı hesaplattırılarak tazminattan düşülmelidir. Eksik incelemeye dayanan karar bu nedenle bozulmalıdır.
Davacı, verdiğini iddia ettiği 2.400.000 lirayı gayrimenkul malikinin vekili sıfatıyla hareket eden Metin Meriç'e teslim etmiştir. Oysa böyle büyük bir meblağı borç olarak verirken gayrimenkul malikini araştırıp gerçekten paraya ihtiyacı bulunup bulunmadığını tetkik etmeden malikle temas kurmadan sahte vekile parayı teslim etmiş olmasının davacı taraf için müterafik kusur sayılıp sayılamıyacağının ve Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi gereğince tazminatın belirlenmesinde gözönünde tutulması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Taraflar karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.9.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.