 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/307
K: 1987/1076
T: 23.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; KOCAELİ 1. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.5.1986 gün ve 3-80 sayılı kararın incelenmesi davalı işveren vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 18.6.1986 gün ve 5143-6230 sayılı ilamı: (...İ.K nun 14/4. maddesinde emeklilik halinde kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin birleştirilmesi kabul edilmişse de aynı maddenin bundan sonra gelen hükümlerinde bu birleştirmeye bazı sınırlandırmalar getirilmiş, aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmiyeceği kuralı da bu sınırlamalar içinde yer almıştır. Yasanın bu hükümleri kamu düzeni ile ilgili bağlayıcı nitelik taşıyan hükümlerdir. Hatta bu esaslara aykırı hareket aynı yasanın 98. maddesinde cezai yaptırıma bağlanmıştır. Onun için sözleşmelerdeki aksi doğrultuda hükümlere itibar edilemez.
Davacı, 22.9.1964-9.7.1968 tarihleri arasında T.P.A.O.'da çalışmış kadro lağvı nedeniyle iş akdi feshedilmiş ve o zamanki kıdem tazminatını almıştır. Davacı daha sonra 9.6.1969 tarihinde PETKİM'e girmiş ve çok zaman sonra evvelce aldığı kıdem tazminatını iade etmiş olması yasanın yukarıda açıklanan buyurucu hükmüne aykırı düşeceğinden ve tazminatının iadesi suretiyle hizmetin ihyası mümkün olmadığından aksine oluşturulan sözleşme hükmüne de itibar edilemiyeceğinden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre, aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez. Bu hüküm kamu düzeniyle ilgili olup, buna aykırı hareket, aynı yasanın 98. maddesinin (D.) bendinde cezai müeyyideye bağlanmıştır. Kanunun bu hükmü ve özel dairenin, bu hükme uygun ilkeleri tartışılamaz.
Ancak; olayımızda, az yukarıda belirtilen ilkeyi sarsmayan bir özellik vardır. Davacı işçi, kadrosuzluk nedeniyle iş akdinin feshi üzerine almış bulunduğu kıdem tazminatını, davalı yanında işe girerken, davalı işverenin şart koştuğu "kıdem tazminatının önceki işverene iadesi" şartını yerine getirerek, 4.6.1969 günü geri vermiş ve böylece davalı PETKİM'de 9.6.1969 günü işe başlayabilmiştir. Görülüyor ki; davacı işçi, önceki döneme ilişkin sürenin, kıdem tazminatının hesabında, davalı PETKİM tarafından sonradan gözönünde tutulacağı hususunda davalının kendisinde doğurduğu güvene dayanarak, aldığı günden itibaren onbir ay sonra iade etmiş ve işe girmiştir. Tüm bu olaylar 2320 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden çok önce gerçekleşmiştir. Artık olayımızda; davacının, MK. nun 2. maddesiyle de korunan iyi niyeti gerçekleşmiştir. Şu hususta belirtilmelidir ki olayda aynı kıdem süresi için iki defa kıdem tazminatı ödenmesi hali söz konusu değildir.
SONUÇ : Davalı işveren vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 2.12.1987 günü yapılan ilk görüşmede üçte iki karar çoğunluğu sağlanamadığından, ikinci görüşmede salt çoğunlukla 23.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.