 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/290
K: 1987/865
T: 25.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.12.1985 gün ve 305-772 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15.12.1986 gün ve 3859-4296 sayılı ilamı; (... Davacı ile davalılar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat yapımını öngören sözleşmeye göre yapılacak Apartmanın üç dairesi ile bir garajının davacıya, geri kalan bölümlerin de yüklenicilere ait olacağı ve davacının payına düşecek daireler karşılığı olarak davalılara ayrıca 2.000.000 lira iştirak payı verilmesi hususu kabul edilmiştir.
Davalılara inşaat tamamlanmadan terkedilmiş olmakla, davacı sözleşmenin aynen ifasını teminen noksan işler bedeli ile gecikmeden doğan zararını talep etmiştir. mahkemece bu istekle açılan davada yapılan inceleme sonucu verilen karar Dairemizin 11.5.1985 tarih 1984/3534 - 1214 sayılı ilamı ile, bozulmuş ve uyulan bozma hükmü doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği halde, inşaatın maliyet değeri üzerinden sonuca varan ve kabule elverişli olmayan bilirkişi asıl ve ek raporuna dayanılarak karar verilmesi yanlıştır. Anılan bozma kararında da açıkladığı üzere, sözleşmeye göre davacıya isabet edecek bağımsız üç bölüm ve bir garaj ile, ortak yerlerden bu bölümlere isabet edecek orandaki noksanlıkların dava tarihi itibariyle rayiç değerlerle bedeli bulunarak, bozma öncesi kararda kabul edilen ve miktarı kesinleşmiş 2.000.000 lira gecikme zararının da ilave edilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 25.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.