 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/252
K: 1987/690
T: 30.09.1987
DAVA :Taraflar arasındaki " tapu iptali ve tescil " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 8.11.1985 gün ve 1984/113 - 1985/604 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 28.5.1986 gün ve 5376 - 5434 sayılı ilamı : (... Davacı 546 parselin kendisine ait olduğunu ileri sürerek Hazine üzerindeki kaydın iptali ile bu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli bulunmamaktadır. Davacı Ağustos 1341 tarihli 4/9 paya ait Hasan oğlu Ali adına olan tapu kaydına dayanmıştır. Davacı taşınmazın tümünün tescilini istediğine göre taşınmazın 4/9 pay dışında kalan kısmının tapuda kayıtlı olup olmadığının gerektiği şekilde araştırılması icap eder. 5/9 payın kim adına kayıtlı olduğunun intikal görüp görmediğinin tapu dairesinden sorulması hasılı kaydın ilk tesisinden itibaren tüm paylara ait geldilerinin getirtilmesi ve bundan sonra dava konusu taşınmaza uygulanması gerekmektedir. Mahkemece yapılan uygulama da yetersizdir. Tapu kaydında Batıda İbrahim Ağa tarlası denilmiştir. Oysa taşınmazın batısında tapulama harici orman sahası bulunmaktadır. Güneyden Taşçıoğlu Mehmet tarlası denilmiş isede dava konusu taşınmazın güneyinde 498,499, ve 502 parseller bulunmaktadır. Bu parsellerin Taşçıoğlu Mehmet ile hukuki bağlantısı araştırılmamıştır. Ayrıca kuzeyde Kartal İbrahim tarlası denilmiştir. Oysa Kartal İbrahim tarlası krokiye göre 500 parselin kuzeyindedir. Bu taşınmazlar 514,513,512,547 ve 511 parsel numaralarını almışlardır. Bu taşınmazların Kartal İbrahim ile ilgisi üzerine durulmamıştır. Açıklanan yönler eylemsel biçimde dava sonusu taşınmazın çevresinde bulunmaktadır. Bu durumda dayanılan tapu kaydının dava konusu taşınmazı ne suretle kapsadığı araştırmalı ve bilirkişi görüşünün bir esasa ve bir gerekçeye dayanıp dayanmadığı tartışılmalıdır. Söz konusu tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsadığı takdirde bu kaydın hukuki değerini yitirip yitirmediğinin incelenmesi gerekir. Davacı tapu kaydında malik gözüken Hasan Oğlu Ali'nin mirasçıları olan iki oğlundan taşınmazı satın aldığını ileri sürdüğüne göre Hasan Oğlu Ali'nin hangi tarihte öldüğünün terekesinin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup olmadığının ve buna göre 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 32/c maddesi ve yeni kanunun 32/d maddesi hükmünün ve bunlarla bağlı olarak Medeni Kanun'un 639/2. maddesi hükmününuygulanamayacağının bu hükümlere göre tapu kaydı hukuki değerini yitirmemişse böyle bir davanın ancak kayıtta malik gözükenler tarafından açılması gerekeceğinin düşünülmesi icap etmektedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 30.9.1987 gününde BOZULMASINA oybiriliği ile karar verildi.