 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/202
K: 1987/767
T: 23.10.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil ve elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 5.12.1983 gün ve 12-121 sayılı kararın incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2.5.1985 gün ve 5102-4939 sayılı ilamı ile; (... Taşınmazların bulunduğu Karasözü Kasabasının Semerek ilçesine bağlı olduğu dönemde ve 29.9.1977 tarihinde açılan işbu dava; sonradan meydana gelen coğrafi değişiklik nedeniyle kasabanın Sarıoğlan İlçesine bağlanması üzerine yetki yönünden red edilmiş ve 13.10.1978 tarihli yetkisizlik kararında dosyanın yetkili Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesine devri öngörülmüştür. Davacılar tarafından verilen 29.1.1979 tarihli dilekçe ile Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesince dosya ele alınıp davaya devam olunmuş ve 5.12.1983 günlü kararla hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın açılmamış sayılması cihetine gidilmiştir. 18.6.1958 günlü İçtihadı Birleştirme Kararında; taşınmaza ilişkin bu kabil davalarda davanın açılmasından sonra dahi teşkilatta vukuu bulan değişiklik nedeniyle dava evrakının yeni teşkil edilen mahkemeye devir ve tevdii halinde H.U.M.K.nun 193. maddesinin uygulama yeri ve olanağı bulunmadığı ve davanın 10 gün içinde tahrik olunmadığından sözedilemiyeceği açıklanmıştır. bu itibarla anılan içhitadı birleştirme kararında öngörülen ilke nazara alınarak işin esası incelenip değerlendirilmek gerekir iken mahkemece bundan zuhul edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline nazaran nizalı taşınmazın dilekçede belirlenen değerine göre tahakkuk eyleyen ve peşin harcı ödenen değer üzerinden vekalet ücreti takdir ve tahsili lüzumunun gözetilmemesi de kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.