 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/163
K: 1987/695
T: 30.09.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "marka ortaklığının izalesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.12.1985 gün ve 237/679 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 3.10.1986 gün ve 4473-4948 sayılı ilamı:
(...Tarafların kurduğu adi ortaklık sırasında (Astor) ismi, müşterek marka olarak her üç ortak olan taraflar adına tescil ettirilmiştir. (23.3.1981)
Taraflar adi ortaklığa 11.7.1984 tarihinde son vererek bir fesih ve tasfiye protokolü düzenlemişlerdir. Protokolün 1. maddesine göre, Astor Asansör Motor ve İmalat Sanayii olarak atölyede mevcut mamul, yarı mamul ve hammaddeler davacıya bırakılmış, 2. maddeye göre de atölyede mevcut demirbaşlar ile diğer alet ve edevat davalılara bırakılmıştır. 5. maddeye göre, atölyede davalıların kalacağı kararlaştırılmıştır.
9. maddede, (Astor isminin isterse Yavuz Topaç kullanabilecektir. Bunun için gerekli müsaadeyi Kemal ve Yüksel Çinici vereceklerdir. Ancak bu müsaade dolayısiyle Astor ismi yanında Kemal ve Yüksel Çinici ismi kullanılmayacaktır. Astor ortaklığı olarak isim kullanılmayacak, yalnız Astor-Yavuz Topaç ismi kullanılabilecektir.) hükmü mevcut görülmektedir.
Bu madde hükmüne göre Astor Asansör Makine motor İmalat Sanayiine ait işin davacıya bırakıldığı, atölyede mevcut mamul, yarı mamul ve hammaddelerin davacıya devredildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalıların bu işi yapmaktan ve markayı kullanmaktan vazgeçtiklerini gösterecek veya davaların aynı işi yapmalarını engelleyecek nitelikte bir hükme restlanmamaktadır.
Diğer yönden, dosyadaki marka, tescil belgesinde belirtildiği gibi (Astor Asansör makinları ve Motorları) markası davacı ve davalılar adına müşterek marka olarak tescil edilmiş bulunmaktadır. Markalar kanununun 17. maddesi, adına tescil yapılan kimselerin, markadan faydalanma hakları olduğunu açıklamaktadır. Aynı kanunun 36. maddesinde müşterek markaların devir ve temlik edilemeyeceği, lisans mevzuu olmayacağı, müşterek markayı kullanma hakkının miras yolu ile intikal edeceği, 38. maddesinde ise, marka sahibinin markasını kullanmaktan feragat ettiğini yazı ile bildirmesi halinde markasının sicilden terkin olunacağı belirtilmiştir.
Ortaklık konusu Asansör Motorları İmalatı işinin davacıya bırakılmış olması, davalıların Astor markasını kullanmaktan feragat ettiklerini açıkça göstermediğinden ve Markalar Kanunun md. 2/b, 14.17.36.38 maddeleri hükümlerine göre davalanın reddi gerekirdi...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 30.9.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.