 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/156
K: 1987/1043
T: 16.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.12.1985 gün ve 182-932 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 3.4.1986 gün ve 724-1992 sayılı ilamiyle; (... Davalı, taraflar arasında 27.8.1975 günlü adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, davacının emeğini, davalının da arsa ve parasını ortaklık payı olarak koyduğunu ortaklık konusu taşınmazın satışa elverişli hale geldiğini, delil tesbiti yoluyla değer biçtirildiğini, ücret değerinden 2.976.745 lira, kiradan 240.250 liralık payına düşen toplam 3.216.995 liranın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı 1.9.1977 günlü sözleşme ile ortaklığı fesih ve tasfiye ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen 14.5.1981 günlü karar dairemizce taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 1.9.1977 günlü sözleşmenin tesfiye sözleşmesi olmadığı, bu nedenle işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece bozma kararına uyularak 185.000 liranın ödetilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 27.8.1975 günlü ortaklık sözleşmesinin 5, 9, 10 ve 15. maddelerinin birlikte incelenmesinden ortaklara düşecek kar payının taşınmazın, inşaatın bittiği tarihteki değerine göre hesaplanması gerektiği açıkça anlaşılmaktadır. İskan izninin 24.3.1980 tarihinde alındığı saptandığına göre inşaatın bu tarihte bittiğinin kabulü zorunludur. Bu itibarla kar payının o gündeki tespit edilecek bina değerine göre hesap edilmesi gerekir. Davacı 22.10.1979 tarihinde yaptırdığı delil tesbitinde saptanan değeri gözetmek suretiyle kar payı istemiştir. Saptanan bu değerin 24.3.1980 günündeki değerden daha fazla olduğu iddia edilmediği gibi bu değerin rayice uygun olduğu yargılamanın devamı sırasında dinlenen bilirkişi tarafından da doğrulanmıştır. O halde mahkemece bu yönler gözetilerek davacıya düşecek kar payının bu değere göre hesap edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 27.8.1975 tarihli sözleşmeye göre; bu ortaklık, inşaatın bittiği tarihe kadar devam edecektir. Başka bir anlatımla, ortaklara düşecek kar payının, inşaatın bittiği tarihteki taşınmaz değerine göre hesaplanması gerekir.
Her ne kadar iskan izni 24.3.1980 günü alınmış ise de, dosyadaki belgelere göre, inşaatın fiilen 20.11.1978 tarihinde bittiği mevcut deliller ile sabittir.
O halde, davacıya düşecek kar payının, iskan raporunun, düzenlendiği 20.11.1978 tarihindeki değere göre hesap edilmesi gerekir. Direnme kararı, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının BOZULMASINA, 16.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.