 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1987/112
K: 1987/847
T: 10.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil veya satış bedelinin iadesi ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 31.12.1984 gün ve 764-978 sayılı kararın incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 22.10.1985 gün ve 2587-6625 sayılı ilamı: (... 5.12.1973 gün ve 14761 sayılı mukavele uyarınca, Ontur Kollektif Şirketi, İhsan Yazganoğlu'na ait 637 ada 39 parsel (halen 6601 ada 2 parsel sayılı taşınmaza daire karşılığı inşaat yapmayı hükümlenmiştir. Sözü edilen eser sözleşmesinin 7. maddesinde arsa sahibine üç daire verilmesi bunlardan birini kendisinin seçmesi ve diğer iki dairenin yüklenici şirket tarafından saptanması öngörülmüş ve yüklenici şirketin arsa sahibine kalan dairelerin dışında kalan daireleri satabileceği belirtilmiştir. Arsa sahibi seçimlik hakkını kullanarak zemin hariç üçüncü daireyi (katı) tercih etmiştir. Sonradan kurulan kat irtifakına göre, mezkur daire 3 ncü katta bulunan 5 nolu dairedir. Ontur Şirketi, arsa sahibine zemin kattaki 2 ve 6 ncı kattaki 8 numaralı daireleri vermiştir. Sözü edilen dairelere ile 2 nci kat 4 numaralı daire tapuda, İhsan Yazganoğlu'nun mirasçıları olan Necla Yazganoğlu ve arkadaşları adlarına kayıtlıdır. Yalnız 2 nci kat 4 numaralı daire, Ontur Şirketi'nin satışına binanen üçüncü kişi adına tesciline karar verilmiş ve hüküm henüz ifnaz olunmamıştır. Sözü edilen dairelerin dışında kalan diğer dairelere üçüncü kişiler maliktirler.
Davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesinin birinci maddesinde belirtildiği veçhile 6601 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki apartman, bir bodrum, bir zemin ve 7 normal kat olmak üzere 9 kat 9 daireden ibarettir ve Ontur Şirketi tarafından davacıya 5 nci kat 5 nolu dairenin satışı vaadedilmiştir. Satışı vaadedilen daire, kat irtifakının kurulması ile 3. kat 5 numaralı daireye tekabül etmektedir. Bu durumda, arsa sahibi İhsan Yazganoğlu'nun seçtiği ve bilahare kızı Necla Yazganoğlu'na devrettiği daire ile davacı Aliye Güzin Aktunalı'ya satılan daire, çakışmaktadır. Eser sözleşmesinin 7/b-c maddesi hükmünce, yüklenici şirketin arsa sahibine ait olan çekişmeli daireyi satmaya yetkisi yoktur ve onun halefi durumunda bulunan davacının da mezkür yerin adına tescilini istemesi mümkün değildir. Bu bakımdan, ferağa icbar suretiyle tescil isteğinin kabulü, eser sözleşmesine ters düşmektedir. Kaldı ki, 2 nci kat 4 numaralı daire üçüncü kişi adına hükmen tesciline karar verilmekle, eser sözleşmesi uyarınca arsa sahiplerinin halen namlarına kayıtlı bulunan üç dairenin maliki olmaları gerekirken davanın kabulü ile bu dairelerden biri ellerinden alınmaktadır. Ve bu suretle de anılan sözleşme ihlal edilmektedir. Bu durum hak ve nesafet kuralları ile bağdaşması da mümkün değildir.
Bu itibarla, kademeli isteğin ikincisi olan satış bedelinin geri alınması ve tazminat davasının kabulü gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/son fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının tapu iptal ve tescili bu olmadığı takdirde tazminat isteği ile açtığı davada mahkemece satış bedeli ve tazminatın tahsiline karar verilmiş bu karar Özel Dairece esas isteğin ferağa icbar suretiyle tescile ilişkin olduğu halde satış bedeli ve tazminata hükmedilmesinin isabetsizliği nedeniyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak tescile karar verilmiş bu son karar da Özel Daire'ce yüklenici şirketin arsa sahibine ait olan çekişmeli daireyi satmaya yetkisinin olmadığı ve onun halefi olan davacının da sözü edilen yerin kendi adına tescilini istemesinin mümkün olmadığı ve bu nedenlerle de satış bedeli ve tazminata hükmedilmesi gerektiği düşünceleriyle bozulmuş mahkeme direnmiştir.
Kural olarak bozma kararına uyulmakla esaslar uyarınca karar verilmesi konusunda usuli kazanılmış hak doğar. Mahkeme ilk bozma ilamına uymakla az önce açıklanan yönde kuşkusuz usuli kazanılmış hak doğmuştur. Olayda davacı kademeli olarak dava açmış önce tescil olmadığı takdirde geri alma ve tazminat isteğinde bulunmuştur. Özel Daire bozması ile davanın kademeli olarak açıldığını dikkate olarak öncelikle tescil isteği üzerinde durulması gereğince değinen bir bozma yapmıştır. Bu ilk bozmanın tümü itibariyle kademeli isteğin mahiyeti gözönünde tutularak değerlendirildiğinde amacı öncelikle tescil davasının koşullarının araştırılması gereğini belirtmektir.Yapılan inceleme ile taşınmazın satışına ait yetkinin bulunmadığı anlaşılmakla artık tescile karar verilemeyeceğinde gözetilmesi gerekirken bozmanın kapsamını tayinde hataya düşülerek tescile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak icabederken önceki kararda direnilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 10.11.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.