 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/9-422
K: 1988/1
T: 1.2.1988
765/m.168,169
2845/m.39
TCK.nun 168. maddesine muhalefetten sanık Ahmet ile 169. maddesine muhalefetten sanıklar Süleyman ve diğerlerinin hükümlülüklerine dair Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 18.12.1985 gün ve 84/65 sayılı hüküm sanık Süleyman ve sanıklar vekilinin temyizleri üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince incelenerek bozulmuştur.
Direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 20.11.1986 gün ve 64/109 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık Süleyman ve sanıklar vekilleri tarafından süresinde verilen dilekçelerle istenilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün onanmasını isteyen 26.8.1987 gün ve 9/4399 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Silahlı çetenin sair efradı olmaktan Ahmet ile bu çeteye yardım ve yataklık etmekten sanıklar Murtaza ve arkadaşları hakkında Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen hüküm inceleyen Özel Daire;
"Sanıklar hakkında 2845 sayılı kanunun 39/1. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmıştır.
1 - Sanıklardan Ahmet'in sair efradı kabul edildiği diğer sanıkların ise hal ve sıfatlarını bilerek barınacak yer gösterdikleri yardım ettikleri elbise ve erzak tedariki vesair surette hareketlerini kolaylaştırdıkları iddia ve kabul olunan Mustafa, İsmail, Bekir, Gülsüm ve Ali Rıza'nın nitelikleri TCK.nun 168/1. madesinde belirtilen silahlı çeteyi oluşturdukları veya bu çetenin mensubu oldukları hususunda açılmış dava sonucu beklenilip kesinleştiğinde sureti dosyaya celp edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken noksan soruşturmaya dayanılarak yazılışekilde hüküm tesisi,
2 - Kabule göre de;
1.5.1968 doğumlu sanık Hakkı'nın suç tarihinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını bitirmediği anlaşıldığı halde, hakkında TCK.nun 55/3. maddesinin uygulanmaması" isabetsizliğiyle bozmuş,
Yerel Mahkeme ise : İki nolu bozma nedenini uyup gereğini yaparak ve bir nolu bozma nedenine karşı; dosyadaki delillerden sanıkların silahlı çete mensubu olduklarını hal ve sıfatlarından bildikleri kimselere barınacak yer göstermek elbise ve erzak sağlamak ve sair surette haraketlerini kolaylaştırmak suretiyle yüklenen suçu işlediklerinin anlaşıldığı bu kişilerle ilgili açılmış dava sonucunu beklemenin gereksiz olduğu görüşüyle direnmiştir. Tefhim tarihine göre; sanıklardan Mehmet ile sanık Kazım vekillerinin süresinden sonra hükmü temyiz ettikleri anlaşıldığından adı geçenlerin temyiz inceleme isteklerinin CMUK.nun 310 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
Gıyabi hüküm, sanıklardan Murtaza, Kemal, Ahmet, Ali Rıza vekillerine usulen tebliğ olunmadığı gibi, temyiz defterine kayıt tarihine göre adı geçen vekilin temyizi süresinde olduğundan tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
İncelenen dosyaya göre;
Sanıklardan Ahmet'in çetenin sair efradı olmak, diğer sanıkların da, THKP/C Dev-yol örgütü mensupları olduğu iddia olunan Mustafa, Bekir, Gülsüm ve Muharrem isimli şahıslar hal ve sıfatlarını bilerek barınacak yer göstermek elbise ve erzak sağlamak ve sair surette hareketlerini kolaylaştırmak suçundan haklarında kamu davası açılmış bir kısım deliller toplanarak üzerlerine atılan bu suçlardan hükümlülüklerine karar verilmiş ise de sanıkların yataklık yaptıkları kimselerin niteleği TCK.nun 168/1. maddesinde belirtilen silahlı çeteyi oluşturdukları veya bu çetenin mensubu oldukları hususunda açılmış olan dava sonucu beklenip kesinleştiğinde sureti dosyaya getirtilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumları belirlenmeden noksan soruşturmaya dayanılarak yazılı şekilde karar verildiği ve bunda direnildiği görülmüştür.
TCK.nun 168/2. maddesinde yazılı "çetenin sair efradı" olmak suçu ile aynı yasanın 169. maddesinde yazılı "Çeteye barınacak yer göstermek yardım etmek... erzak, silah cephane veya elbise sağlamak... hareketlerini kolaylaştırmak...." suçlarının oluşması için 168/1. maddede belirlenen suçları işlemek için oluşturulan silahlı cemiyet veya çetenin bulunması veya bir çetede hususi bir görev almış olanların çetenin bulunması veya bir çetede hususi bir görev almış olanların herhangi bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde durumlarının hukuken belirgin olması gerekir. Bu nedenle olayımızda olduğu gibi çete mensuplarının fiili ve hukuki durumlarının yeterince açıklığa çıkmadığı hallerde yeterli ve güvenilir belge ve dosyalarla durumlarının kesinlikle saptanması ve bunlar hakkında açılmış bir dava mevcut olduğu takdirde bu dava sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre de çetenin sair efradı ile yataklık yapan kimselerin hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekir.
Bu itibarla bir kısım sanıklar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Yerel Mahkeme direnme hükmünün açıklanan nedenle bozulmasına, bozma nedenine göre bozmanın hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklara da teşmiline karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım sanıklar vekillerinin temyiz itirazlarını kabulü ile Yerel Mahkeme direnme hükmünün gösterilen sebepten dolayı BOZULMASINA bozma sebebine göre bozmanın hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklara da sirayetine 1.2.1988 gününde 2/3'yi geçen çoğunlukla karar verildi.